ÖZET.
Söz konusu baskı, yazarı tarafından yenilenmiş bir versiyon. Önceki baskılarından göz çarpıcı derecede farklıdır. Mesela, renkli olması gerekten resimler gerçekten renklidir (önceki versiyonlarda beyaz-siyah şekilde basılmıştı). Yazarları, orijinal matematiksel-istatistiksel yöntemlere ve büyük hacimde yapılan bilgisayar hesaplamalarına dayanarak Eski Çağ ve Orta Çağ kronolojisinin başlamış oldukları araştırmasına devam etmektedir. Kitapta, Eski Rus'un genelde düşünüldüğü gibi eski tarihin kenarında olmayıp dünya olaylarında etkileyici bir iz bıraktığı ispat edilmektedir. Kronoloji uzmanları, XVI. yüzyılının Avrasya ve Rus tarihinin en önemli olayı olan Tatar-Moğol işgalini, hayalet M.S. IV. yüzyılına atmış ve ona "Kavimler Göçü" demişler. Bu sonuç, bir taraftan M.V. Lomonosov, M.M. Şçerbatov ve V.N.Tatişçev'in fikirleri ile şaşırtıcı bir şekilde uyuşmaktadır. Söz konusu araştırmacılar, Russların "antik" Rum imparatorluğunun dönemindeki işgallerini ayrıntılı bir şekilde tarif etmişlerdi. Başka taraftan bu sonuç, "şüpheci" okulunun başında olan ve Rusya'nın gerçek tarihinin başlamasının M.S. XII. yüzyılından önce imkansız olduğunu iddia eden M.T. Kaçenovskiy'nin sonuçları ile uyuşmaktadır. Matematiksel yöntemlere dayanan yazarların sonuçları, Slavlar'ın Avrupa ve Asya'yı nasıl fethettiklerini anlatan Orta Çağ kaynakları, Rus vakayinameleri (yazarların inandırıcı bir şekilde ispat ettikleri gibi bunların bazıları isteyerek çarpıtılmıştı) ve yabancıların Rus ile ilgili Orta Çağ ifadeleri ile doğrulanmaktadır. Avrupa'ın, Çin'ın ve Japonya'nın kronolojisi araştırılmaktadır. Halley kuyruklu yıldızı hareketi üzerine yapılmış olan enteresan araştırma ve Avrupa tarihi ile parlak hiç beklemedik paralellikler, Çin tarihinin çok eski olduğu konusunda şüpheler uyandırmaktadır. Coğrafya haritalarının araştırılması, "çok eski" Çin Seddi'nin en erken M.S. XVII. yüzyılında kurulmuş olduğunu kesin bir şekilde göstermektedir. Meğer Orta Çağ İskandinav Coğrafya eserleri ve haritaları, Avrasya ve Afrika'ın "Moğol" işgalini tarif ediyormuş.
Önsöz.
Söz konusu baskı, yazarı tarafından yenilenmiş bir versiyon. Önceki baskılarından göz çarpıcı derecede farklıdır. Mesela, renkli olması gerekten resimler gerçekten renklidir (önceki versiyonlarda beyaz-siyah şekilde basılmıştı). Ellerinizdeki kitap, adı "Kronoloji" olan yedi ciltten ibaret baskının 5. cildinin 1. kitabıdır (yedi ciltten her cildi 2 kitaptan ibaret, yani toplam olarak 14 kitap var).
1. Cilt. SAYILAR YALANA KARŞI. - A.T.Fomenko.
2. Cilt. Kitap 1. ANTİK ÇAĞ ORTA ÇAĞDIR. - A.T.Fomenko. Kitap 2. BİZ TARİHLERİ DEĞİŞTİRİNCE HER ŞEY DEĞİŞİYOR. - A.T.Fomenko.
3. Cilt. Kitap 1. YILDIZLAR BİLDİRİYOR. - V.V.Kalaşnikov, G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko. Kitap 2. ESKİ İNSANLARIN GÖK TAKVİMİ. - V.V.Kalaşnikov, G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko.
4. Cilt. Kitap 1. RUS’UN YENİ KRONOLOJİSİ. - V.V.Kalaşnikov, G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko. Kitap 2. RUS TARİHİNİN SIRI. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko.
5. Cilt. Kitap 1. İMPARATORLUK. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko. Kitap 2. ÇARLIĞIN ZİRVESİ. -
6. Cilt. Kitap 1. KUTSAL KİTAP RUS’U. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko. Kitap 2. RUS-ORDA AMERİKA’YI KEŞFEDİYOR. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko.
Kitap 3. DÜNYANIN YEDİ HARİKASI. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko.
7. Cilt. Kitap 1. BATI MİTİ. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko. Kitap 2. “ESKİ” LATİNCENİN RUS KÖKENLERİ. - G.V.Nosovskiy, A.T.Fomenko, A.T.Fomenko.
Bu araştırmada, adı "Kronoloji" olan yedi ciltten ibaret baskının üç cildinde açıklanmış matematiksel yöntemleri ve deneysel-istatistiksel sonuçları yardımı ile keşfedilmiş olan yeni kronolojiye dayanmaktayız. Söz konusu sonuçlar "Sayılar Yalana Karşı" (bölüm 5, 6), "Antik Çağ Orta Çağdır" (bölüm 3), "Yıldızlar Bildiriyor", "Eski İnsanlarin Gök Takvimi", bir de "Dünyanin Yedi Harikasi" (bölüm 2). A.T. Fomenko’nun "Eski Çağ" ve Orta Çağ tarihinde bulduğu asıl kronoloji oynamaları, A.T. Fomenko’nun
1975-1979 yıllarında oluşturduğu Küresel Kronoloji Haritasında (KKH) gösterilmiştir.
Biz "Rus’un yeni kronolojisi" kitabında Rus tarihini araştırıyorken Miller-Romanov tarihinin ÇOK BÜYÜK DERECEDE ÇARPITILMIŞ OLDUĞU ortaya çıkmıştı. ORTA ÇAĞ RUSU VE YÜCE = "MOĞOL" ORDASI’nın aynı şeyler olduğu meydana gelmişti. Tabii, henüz bizim varsayımımızdır. Ama devamlı olarak ortaya çıkan yeni veriler, söz konusu varsayımı doğrulamakla kalmayıp önemini hep daha da güçlendirmektedir. Rus tarihinin bu fikre dayanan, yeni ve büyük ihtimalle DOĞRU OLAN BU YENİ KAVRANMASI, atalarımızın o kadar ihtiyaçları olduğu anahtarın olduğu ortaya çıkmıştı. "Rus’un Yeni Kronolojisi" kitabında (2. bölüm), Rus-"Moğol" işgalinin gerçek tarihlenmesinin, büyük ihtimalle XIV. yüzyılının, yani genelde düşünüldüklerinden aşağı yukarı YÜZ YIL geç olduğunu gösterdik.
Daha önce Rus-"Moğol" İmparatorluğunun tarihini "içinden" inceledik, yani onun ortaya çıktığı ve büyüdüğü merkezi araştırdık. Vladimir – Suzdal Rusu’nun söz konusu olduğunu hatırlatalım.
Bu kitapta Rus-"Moğol" İmparatorluğunun tarihini güya "dışından" inceliyoruz. Büyük = "Moğol" işgalinin XIV. yüzyılında kapladığı sonra ise XVI-XVII. yüzyıllarında Büyük İmparatorluk çökerken metropolden ayrılıp bağımsız olan ülkelerin tarihini anlatacağız. Batı Avrupa ülkeleri de bu ülkeler arasındadır. Bizim kitabımız, BİZİM FİKİRLERİMİZİN YENİ KANITLARININ ARANMASINA DEĞİL, daha çok "tarihteki boşlukların" FİKİRLERİMİZİN bazındaki YENİ AÇIKLAMALARINA adanmıştır. Düşencelerimize göre ana fikrimizi, adı "Kronoloji" olan yedi ciltten ibaret baskının üç ilk cildinde daha çok matematiksel yöntemlere dayanarak yeteri kadar daha önce temellendirmiştik. Söz konusu kitapta araştırmalarımızın sonuçlarını açıklıyoruz. Bunlar, bugün elimizde var olan tarihsel malzemelerin çok detaylı bir şekilde araştırmaları bazında daha önce deneysel-istatistiksel yöntemleri yardımıyla elde edilen aşağıdaki asıl üç neticeden kaynaklanmaktadır.
1) YENİ KRONOLIJİYE GÖRE yaşadığımız zamana ulaşan tarihsel kaynakların çoğu gerçekte, M.S. 1200 yılından sonra ortaya çıkan vakaları tarif etmektedir. Ancak sayısı çok az olan bazı kaynaklar, daha önceki M.S. X-XII. yüzyıllarının dönemlerine aittir. Ama bu dönemin gayet belirsiz, bir de büyük derece efsanevi olduğu ortaya çıkmıştır. M.S. DOKUZUNCU YÜZYILINDAN ÖNCE NE OLDUĞUNU ZATEN HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORUZ.
2) XI-XIII. yüzyıllarına ait Doğu Roma İmparatorluğu’nun- Bizans İmparatorluğu’nun çöküşünün tarihi ile ilgili YENİ KAVRAM. Söz konusu çöküş, M.S. XIII. yüzyılına ait olan bir olaydır. Bu vaka, Skaliger tarihinde birkaç meşhur savaşın şeklini alıp çoğalmıştır. (Savaşlar arasında Truva, Got ve Tarquinius vs. savaşları vardır). Söz konusu çöküşün en parlak olaylarının arasında Yeni Roma’ın = Tsar-Grad’ın işgali, onun başka sahiplere geçmesi ve etrafındaki muharebeler vardır. Bütün bunlar M.S. XIII. yılında ortaya çıkmıştır.
3) "MOĞOL" İŞGALİNİN TARİHİNİN YENİ KAVRAMI VE SÖZ KONUSU İŞGALİN M.S. XIV. YÜZYILININ BAŞLANGICI İLE TARİHLENMESİ. Bu tarihleme bügun doğru olarak kabul edilen tarihlemeden 100 yıl daha geç. Bizim düşüncelerimize göre, "Moğol" işgali, yani büyük işgal, Vladimir-Suzdal Rusu’ndan başlamış ve esasen Rus idi. Daha doğrusu Rus-Türk idi, yani çok uluslu idi.
Sonuçta, Skaliger-Miller tarihinde Batı Avrupa'dan Mısır'a ve Çin'e kadar uzanan İmparatorluk olarak iyice bilinen, kocaman Büyük = "Moğol" İmparatorluğu ortaya çıkmıştı. Bizim yapılandırmamızın klasik versiyondan Göz çarpıcı farklılığı şudur. Söz konusu İmparatorluğun çekirdeği, yani temelini aldığı yer, Çin sınırındaki vahşi çöl bozkırları değildir. Vladimir-Suzdal Rusu-Ordası'dır. Ayrıca Skaliger tarihi, İmparatorluğu'nun büyüklüğünü gayet azaltmıştı. Ona gore çok ülke sınırlarının içinde hiç olmamış gibidir. Bunun da yanlış olduğunu göstereceğiz.
İlleride de, yaklaşık yüz yıl sonra Büyük İmparatorluk, birbirlerine sıkı bir biçimde bağlı olan iki parçaya ayırmıştı. Birinci parçası Rus-Orda'dır. Ortodoks, çoğunlukla Slav bir parça'dır. İkinci parçası ise Omaniya-Atamaniya = Otomaniya. Bu parça çoğunlukla, XVII-XVIII yüzyıllarında Müslüman ülkesi olacak Türk parçasıdır. Biz Osmanlı İmparatorluğu'nun yeni adını (Ottoman İmparatorluğu) kullanmak yerine ESKİ adını (Otoman İmparatorluğu) kullanacağız. Yani daha önce bir tane T yazıyorlardı, bugün ise sadece bir tanesini yazıyorlar. Yukarıda gösterilen ulus bölmesi çok göreceli. Rus'ta her zaman çok Türk vardı, bugünkü sayısı da hala yüksek. Türkiye-Atamanya'da, XIX. yüzyılında Balkan ülkeleri alanından ayrılmadan önce çok Slav vardı. Söz konusu bölme, daha önceki dönemlerde tek olan XII. yüzyılınki Hristıyanlığın, Ortodoksluğa, İslama ve Katolikliğe XV-XVI. yüzyıllarındaki kilise ayrılması sonucunda ortaya çıkmıştır. Ancak Rus-Orda ve Osmaniya-Atamaniya, Romanovlar'ın Rus'ta iktidara tam gelmelerine kadar devamlı askeri-siyasi dostluk birliğinin içindeydi. XV-XVI. yüzyıllarındaki meşhur Osmanlı fethi, "Moğol" fethinin devamı olup Rus-Orda'ın razısı ve katılımı ile gerçekleştirilmişti.
Söz konusu sonuçlardan, Avrupa ve Asya'nın çok ülkesinin tarihini anlamaya yardım eden önemli neticeler kaynaklanmaktadır. Bu neticeler aşağıda açıkanmıştır.
Her hangi bir ülkenin tarihinde, bu ülkenin Antik Çağ ya da Orta Çağ dönemine ait olan YABANCILARLA FETHEDİLMESİ tarif edildiyse bu olay büyük ihtimalle 1200 yılından sonra ortaya çıkmıştır. Bu sebebiyle ya Rus-Orda fethi yani XIV. yüzyılınki Büyük = "Moğol" fethinin yansıması ya da XV-XVI. yüzyıllarına ait sonraki Osman=Ataman fethinin yansımasıdır. Ya ha her ikisinin olaylarının yansımasıdır. Dolayısıyla şu ya da bu ülkeyi incelerken tarihinde söz konusu fethin yer alıp almadığını, hem de bu fethin tarifinde onu Rus-Orda yani Osman=Ataman askerlerinin gerçekleştirdiği açık izlerinin var olup olmadığını bilmekte fayda vardır.
Bunun gibi izler ortaya çıkıyorsa sonuçlarımıza göre bu güya "eski bir fetih", gerçekten XIV-XV. yüzyıllarına ait olan Rus-Orda-Osmanlı fethidir.
Genelde bundan sonra ülkenin kalan tarihi, kolayca yorumlanır ve XII. yüzyılı ile XVIII. yüzyılı arasındaki döneme sığar.
Okurlarımızın rahatları için söz konusu kitapta açıklanmş olan ana neticeleri numarandıralım.
Netice 1. Batı Avrupa tarihinin yeni açıklama biçimi.
Netice 2. Çin tarihinin yeni yeni açıklama biçimi.
Netice 3. Mısır tarihinin yeni yeni açıklama biçimi.
Netice 4. Tarihin en zor muammalarından biri Etrüsklerin kimler olduğu sorunu. Söz konusu muammanın olası çözülmesi.
Yorum. Büyük fethin izleri, insanların isimlerinde ve yerlerin adlarında başta olmak üzere dilde yer almaktadır. Bu yüzden tarihi evrakları yeni okuduğumuzda adları ve coğrafi isimlerini özel olarak VURGULAMAMIZ LAZIM. Onları dikkatlice inceledikten sonra Rus - Orda = "Moğol" ya da Osman- Ataman fethi döneminden kaynaklanmış olan (= bu döneme eşlik eden) artık bildiğimiz Orta Çağ terimlerini tanımış oluruz. Eski insani ismlerin ve coğrafi adların önerdiğimiz tüm ses işareti, çevirisi ve versiyonlarının pek uygun olmaması mümkündür. Ancak okurlarımız kendileri bilimsel arayışa devam etsinler diye bir de bizi bir yerde düzeltsinler diye söz konusu şeylere dikkatlerini çekiyoruz. Eski vakayiname insani isimleri ve coğrafi adların ile ilgili bizim açıklamalarımızın kendi başına hiç bir şey kanıtlamadığını yine tekrarlayalım! SADECE ESKİ VAKAYİNAMELERİN VE ESKİ EVRAKLARIN YENİ BAKIMDAN YENİDEN OKUNMASINA yönelik GEREKEN BİR TEŞEBBÜSTÜR. Söz konusu yeni bakım ise matematiksel yöntemlerin tarihe ait uygulanması sonucunda ortaya çıkmıştır. Okurlarımıza bunu her zaman aklında tutmalarını rica ediyoruz. Yeni seslendirme teşebbüsü her ne kadar tartışmalı olursa olsun geçmişin gerçek tablosunu görmek istiyorsak bunun gibi teşebbüslerin yapılması zorunludur. Tabii, isimlerin ayrı ayrı uyuşmalarının ve uyumlarının tesadüfen olması mümkündür. Burada konuştuğumuz isimlerden bazıları da aralarında olabilir. Dolayısıyla isimlerin her ayrı uyuşması değil ONLARIN KÜMELERİ önemlidir. Daha önce elde edilmiş olan GENEL İSTATİSTİK SONUÇLARINA EK OLAN söz konusu KÜMENİN VAR OLMASI, somut tarihi varsayımların esasıdır. Bunun gibi dilbilimsel izlerin kendi başına hiç bir şey KANITLAMADIĞINI tekrarlayalım. Ancak BAMBAŞKA OLAN MATEMATİKSEL YÖNTEMLERLE elde edilen kaba yapılandırmayı kesinleştirmeye yardım ederler. Sadece bu anlamda faydalı olabilir. Yeni kronolojinin artık var olan kemiklerine "eti eklemeye" yardım ederler.
Yeni açıdan anlamaya çalışacağımız bazı Orta Çağ evrakları zaten anlaşılmaz, karıştırılmış ve tartışmalıdır. Bu iç çelişkiler muhakkak, bizim yapılandırmamızda da ortaya çıkacak. Bazen aynı metnin ters, hatta birbirlerini dışlayan açıklamalarını önereceğiz. Tabii ki bu okurumuz için zorluklar yaratacak. Ama biz bunu, bilimsel dolaşıma daha çok yeni olgu girsin diye bilinçli olarak kabul ettik.
Bir de bu olgulardan bazıları hala sona kadar çözülmemiştir. Ayrıca bazı konular üzerindeki bilgilerimiz sınırlıdır. Biz bazı okurlarımızın hemen gördüklerini hemen görmeyebiliriz. Bazı açıklamalarımızı (yorumlarımızı) tamamlayıp ve hatta düzeltmelerini yapıp sonraki çalışmalara katıldıklarını umarız. Bazı insan isimleri ve çoğrafi adlarının eski, ilk yazımını sunmuştuk. Mesela Otoman İmparatorluğu. Bugün daha çok Otoman sözü kullanılmaktadır. Ya da başka bir örnek. Manjurlar. Bugün daha sık Mançular sözü
kullanılmaktadır. V.s. A.T.Fomenko, G.V.Nosovskiy, M.V. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi, Moskova.