Anatoliy T. Fomenko, Gleb V. Nosovskiy
UNUTULMUŞ YERUŞALEM
(Yeni Kronoloji’nin Işığında İstanbul)

A.İ. Lızlov’un “İskit Tarihi”nden alınmış Türk Sultanlarının Sarayının Tarifi” Ekiyle.oji.

Unutulmuş Yeruşalem Kitabındaki Resim Altı Yazıları

 

 B ÖL ÜM  1.

Res.1.1.   Bugün   Muhteşem   Süleyman'a   =   Kutsal   Kitap   Süleymanı'na   hamledilen İstanbul'daki cami. [90]'dan alınmıştır, s.59.

Res.1.2. İstanbul'daki Aya Sofya Tapınağı. Yani, anlamaya başladığımız gibi Kutsal Kitap Süleyman Tapınağı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.3. Aya Sofya'nın = Süleyman Tapınağı'nın XIX. yüzyıldaki görünümü. Çağdaş kartpostaldan alınmıştır. Aytur, Hocapaşa Camii Sok. Plevne Han No.2 Kat 2/7-8.  Sirkeci – İstanbul.

Res.1.4. Aya Sofya'nın Osmanlıların-Atamanların esiri olan bir İngiliz'in çizdiği eski görünümü. Kraliçe I. Elizabeth dönemine aittir (1596-1662). Bu görüntünün Aya Sofya'nın XIX-XX.   yüzyıllardaki   görüntülerinden      önemli   oranda   farklı   olduğu   söylenmelidir. [101]'den alınmıştır, s.44

Res.1.5. Osmanlıların-Atamanların Çar-Grad'ı 1453 senesinde fethetmelerini gösteren, XV. yüzyıla ait eski bir minyatür. Aya Sofya'nın görünümü bir Hristiyan tapınağına, bir klasik Gotik katedraline pek açık bir şekilde benzemektedir. Osmanlılar-Atamanlar da hiç de bugün tarihçilerin onları tarif ettiği gibi görünmemektedir. [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.6. Aya Sofya'nın, XV. yüzyıla ait bir minyatürden alınan büyütülmüş görüntüsü. Karşımızda bir Gotik tapınağının olduğu çok net görülmektedir. Bugün Aya Sofya bambaşka görünmektedir! [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.7. Arka ayakları üzerinde duran ejderha görüntülü mavi Osmanlı-Ataman bayrağı. [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.8. Osmanlıların-Atamanların Kazan armalı bayrağının büyütülmüş görüntüsü. Belki de bu, arka ayakları üzerinde duran arslan, yani Vladimir = Dünyaya Sahip (Rusça karşılığı – Ç.N.) şehrinin armasıdır. [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.9. Osmanlıların-Atamanların siyah bayrağı. Olasılıkla, üzerinde ejderhayı vuran Aziz Yorgi tasvir edilmiştir. Osmanlıların öndeki çadırında üçgen Hristiyan haçlarının, sağda yer alan arkadaki çadırında ise olağan Hristiyan haçının gösterilmiş olduğunu belirtmekte fayda vardır. [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.10. Aziz Yorgi'nin betimlendiği Osmanlı bayrağının büyütülmüş görüntüsü. [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.11. Osmanlılar-Atamanlar büyük kadırgalarını tekerleklere bağlayıp onları karadan çekiyorlar.  Bu  yolla  filonun  çoğu  Haliç'e  ulaştırılarak  Çar-Grad'ın  duvarlarının  dibine çıkarılmıştır. Adım adım aynısını Rus knezi Oleg de Çar-Grad'a hücum ederken yapmıştır. [101]'den alınmıştır, s.38.

Res.1.12. Rus knezi Oleg'in savaşçıları, kadırgalarını tekerleklere bağlayıp Çar-Grad'ı fethetmeye yöneliyorlar. Radzivilivskaya vakayinamesinden alınan minyatür. [77]'den alınmıştır, yaprak 15.

Res.1.13. Çar-Grad'daki Aya Sofya. 2006 senesine ait fotoğraf. Res.1.14. İstanbul’daki Aya İrini Kilisesi’nin duvarı. Kilise toprağa derince inmiştir. Bugün onun alt kısmı kazılmıştır ve gözle görülebilecek hale gelmiştir. 2009 senesine ait fotoğraf.

Res.1.15. İstanbul’daki Aya İrini Kilisesi’nin duvarı. Kilise toprağa batmıştır. Kilisenin etrafı dört metre derinlikte kazılmıştır. Kazı fotoğrafta görülmektedir. Toprağa battığı için örülen kapıların ve pencerelerin izleri gözükmektedir. Kafesle kapatılan diğer pencereler neredeyse fotoğrafın ortasından geçen toprak seviyesinde bulunmaktadır. Fotoğraf, yazarlar tarafından 1996 senesinde çekilmiştir.

Res.1.16. Aya İrini Kilisesi’nin ana girişinin sağındaki duvar. TUĞLALI örme açık şekilde görülmektedir. Duvarın önünde lahit bulunmaktadır, üzerinde insan boyundan biraz daha yüksek  bir  sıra  pencere  görülmektedir.  Toprağa  inen  pencereler  hiçbir  yerde gözükmemektedir. 2008 senesine ait fotoğraf.

Res.1.17. Büyük Sofya’nın girişinin önündeki kazının dibi. Justinianos zamanına ait Sofya Tapınağı’nın  parvisinin  güya  yüzyıllardır  burada  yatan  kalıntıları  gözükmektedir.  Ama kazının dibinde bodrumların tonozlarının üzerinde yatan beton yastığın ucu gözükmektedir. Eski parvinin hiçbir kalıntısı burada bulunamazdı. 2008 senesine ait fotoğraf.

Res.1.18. Büyük Sofya’nın XX. yüzyılın başlangıcındaki iç mekânı. [41]’den alınmıştır, 32- 33. sayfalar arasındaki ek yaprak. Res.1.19. Büyük Sofya’nın XX. yüzyılın ortasındaki iç mekânı. [101]’den alınmıştır, s.39. Res.1.20. Güya VI. yüzyılda Justinianos’un emri ile yapılan Küçük Sofya Tapınağı’nın iç mekânı. [110]’dan alınmıştır, s.71.

Res.1.21. Bugün Muhteşem Süleyman’a hamledilen caminin iç mekânı. Duvarların yüzeyinin neredeyse tamamında hiçbir görüntü bulunmamaktadır. Sıkı Müslüman üslubu. Hatta halkaların içinde gözüken seyrek desenler bile gerçekte Arapça YAZILARDIR. [110]’dan alınmıştır, s.62

Res.1.22. Büyük Sofya, altarın üstündeki kubbenin üzerinde Meryem Ana görüntülü meşhur mozaik. Altın üzerine yapılmıştır. Kubbedeki diğer mozaikler gibi. 2008 senesine ait fotoğraf. Ayrıca bkz. [101], s.50; [102], s.13

Res.1.23. Büyük Sofya’nın mermer kaplarından biri.  Olasılıkla, suyun kutsanması içindi. Kapların ikisi de Sultan III. Murat’ın emri üzerine XVI. yüzyılın sonunda yerleştirilmiştir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.23a. Büyük Sofya’nın ikinci mermer kabı, olasılıkla, suyun kutsanması için. Sultan III. Murat’ın emri üzerine XVI. yüzyılın sonunda yerleştirilmiştir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.24. Büyük Sofya’daki Sultan II. Selim türbesi. [105]’ten alınmıştır, s.15

Res.1.25. Sultan Muhteşem Süleyman’ın karısı Roxelana’nın, yani Rus’un eski portresi. Yazıya dikkat ediniz. [104]’ten alınmıştır, s.46

Res.1.26. Roxelana’nın portresinin yazılı bir parçası. [104]’ten alınmıştır, s.46

Res.1.27.  Sultan  karısı  Roxelana’nın  "Rossa  Solymanni  Vxor"  yazılı  bir  başka  portresi. [44]’ten alınmıştır, s.94

Res.1.28. Büyük Sofya’nın taş tabanının üzerindeki küçük bir haç. Bu haçlar kubbelerin merkezlerinin izdüşümlerini işaret eder. Bunlar tapınak kurulduğunda yapılmıştır. [102]’den alınmıştır, s.14.

Res.1.29. Büyük Sofya’daki mozaik. İsa Mesih’in sağında ve solunda imparator IX. Konstantin’in ve İmparatoriçe Zoe’nin betimlenmiş olduğu kabul edilmektedir. Ancak imparatorun başının üstündeki yazının yeniden yapılmış olduğu açıktır, üstelik kralın ismi değiştirilmiştir. [110]’dan alınmıştır, s.44. Ayrıca bkz. [105], s.14.

Res.1.30.  Mozaikteki  yazının  büyütülmüş  bir  parçası.  Yazının  yeniden  yapılmış  olduğu açıktır. Ayrıca, kralın ismi de değiştirilmiştir. [110]’dan alınmıştır, s.44. Ayrıca bkz. [105], s.14

Res.1.31. Aya Sofya’nın çatısından İstanbul Topkapı Sarayı’na açılan manzara. Çok yakın bir yerde, sarayın dış duvarlarının arkasında, sarayın tam içinde Aya İrini Kilisesi bulunmaktadır. [104]’ten alınmıştır, s.13.

Res.1.32. Çevresiyle birlikte Çar-Grad’ın korunan en eski haritası. XV. yüzyılın ilk yarısıyla tarihlenmektedir. Hipodrom’un önünde sadece tek bir tapınak betimlenmiştir. Dolayısıyla, bu Aya İrini Kilisesi’dir. Yani, XV. yüzyılın ilk yarısında Aya Sofya Kilisesi henüz yapılmış değildi. [102]’den alınmıştır, s.5

Res.1.33. Çar-Grad’ın XV. yüzyılın başlangıcına ait, korunan en eski haritasının çizimi. [41]’den alınmıştır, s.134.

Res.1.34. Çar-Grad’ın planının Hipodrom’un yanındaki tapınak görüntülü büyütülmüş bir parçası. [102]’den alınmıştır, s.5

Res.1.35. Aşağı yukarı güya 1450 senesiyle tarihlenen eski Çar-Grad görüntüsü. Buondelmonte’nin, "Liber Insularum..." elyazmasından, Italian ms., ca. 1450. [109]’dan alınmıştır, harita LVIII.

Res.1.36. Günümüze ulaşan Çar-Grad planlarından en eskisi, güya 1422 senesi. Tarihçilerin yorumu şudur: Türklerin fethinden bir yüzyıl önce Konstantinopolis; "Liber insularum archipelagi", editus per presbyterum Christoferum de Bondelmontibus de Floretia, 1422. Günümüze ulaşan en eski plan. Franz Etsold tarafından Paris Ulusal Kütüphanesi’nde bulunan elyazmasının fotoğrafına göre elle çizilmiştir”. Yetişkin Kubilay, Ayşe. Maps of Istanbul/İstanbul Haritaları 1422-1922’den alınmıştır - Denisler Kitabevi, İstanbul, 2009., sayfa 13.

Res.1.37. Sureti Franz Etsold’un yaptığı Çar-Grad planının güya Aya Sofya Bazilikası görüntülü bir parçası. [50]’den alınmıştır, cilt 5, s.138-139

Res.1.38.  Güya  1520  senesine  ait  Çar-Grad  planındaki  güya  Aya  Sofya  Kilisesi’nin görüntüsü. Tipik beşik çatılı bir Avrupa Hristiyan katedralini görmekteyiz. Bugün İstanbul’da bulunan ve Aya Sofya olarak adlandırılan tapınakla hiç alakası yoktur. [50]’den alınmıştır, cilt 5, s.138-139.

Res.1.39. İstanbul’daki Aya Sofya Kilisesi. İstanbul, nam-ı diğer Konstantinopolis, nam-ı diğer Kutsal Kitap Yeruşalemi, nam-ı diğer “antik” Truva. Bizim yapılandırmamız uyarınca, İstanbul’daki  Aya  Sofya  Katedrali  Kutsal  Kitap’ta  tasvir  edilen  Süleyman  Tapınağı’dır. Çağdaş görünümüyle XVI. yüzyılda Muhteşem Süleyman (= Kutsal Kitap Süleymanı) tarafından  yaptırılmıştır.  Kilise  daha  sonra,  XVII-XVIII.  yüzyıllarda  camiye dönüştürülmüştür. [101]’den alınmıştır, s.17.

Res.1.40. Güya 1520 senesine ait eski Konstantinopolis planı. Tarihçilerin yorumu: “Fetihten iki yüzyıl sonra Konstantinopolis, Giovanni Abdrea Vavassore detto Vadagnino tarafından çizilmiştir (ve yayımlanmıştır), Venedik 1520 (?). Franz Etsold tarafından Nürnberg Ulusal Müzesi’nde saklanan orijinalin fotoğrafına göre çizilmiştir”. [50]’den alınmıştır, cilt 5, s.138- 139

Res.1.41. Parça. Bayrağında iki başlı kartal imparatorluk görüntüsü olan gemi. [50]’den alınmıştır, cilt 5, s.138-139

Res.1.42. Parça. Bayraklarında Osmanlı hilallerinin görüntüsü olan gemi. [50]’den alınmıştır, cilt 5, s.138-139

Res.1.43. Parça. Bayraklarında Sfenks’in ve Hristiyan haçının görüntüsü olan gemi. [50]’den alınmıştır, cilt 5, s.138-139

Res.1.44. XVII. yüzyıla ait bir resimdeki İstanbul manzarası. [110]’dan alınmıştır, kitabın arka kapağı.

Res.1.45. Konstantinopolis. XVII. yüzyıla ait bir resimdeki baş sultan sarayı olan Topkapı Sarayı’nın manzarası. Olasılıkla, Grand Seigneur ismi “Büyük Knez” anlamına gelmekteydi, Dwan ise – veya diğer söylenişiyle Divan (yani sultanın devlet kurulu) – Slavca DUMA’dan, “duman”dan gelişmiştir.

Res.1.46. “Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’in genel görünüşü”. XVIII. yüzyılın sonuna ait Avusturya gravürü. Gravürün sol tarafı. [58]’den alınmıştır, s.24-25.

Res.1.47. “Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’in genel görünüşü”. XVIII. yüzyılın sonuna ait Avusturya gravürü. [58]’den alınmıştır, s.24-25.

Res.1.48. Büyük Sofya’nın planı. [41]’den alınmıştır, s.117.

Res.1.49.  İstanbul’un  merkezindeki  yer  altı  su  rezervuarı  olan  Bazilika  Sarnıcı  veya Yerebatan Sarayı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.50. Bazilika Sarnıcı’nın sütunlarının birinin temeli. Bu şekildeki 336 sütun 12 sıra düzeninde dizilmiştir. Sütunların yüksekliği 8 metredir. Fotoğrafta sunulan, sütunun temelindeki Gorgon Medusa’nın yan yatmış devasa başıdır. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.50a. Sarnıç kurulurken kullanılan bir Medusa başı daha. 2006 senesine ait fotoğraf. Res.1.51. İstanbul’da karlı kış. [102], s.9 Res.1.52. İstanbul’daki sultan koleksiyonunda XVII. yüzyılın öncesine ait “Çin porselen eşyaları”. Bu porselen eşyaları, Rus’ta senelerce üretilen meşhur Gzhel porseleninden neredeyse hiç farklı değildir. [104]’ten alınmıştır, s.66,67.

Res.1.53. İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen sultan tören kaftanı. Karşımızdaki tipik bir eski Rus kaftanıdır. [111]’den alınmıştır, s.35

Res.1.54. Sultan sarayındaki bir törenin Türk sanatına ait eski görüntüsü. Osmanlılar- Atamanların  üstünde  kaftanlar,  başlarında  ise  boyar  şapkaları.  [111]’den  alınmıştır,  arka kapak.

Res.1.55.  Fatih  Camii,  yani  Fatih  II.  Mehmet’in  camii.  Caminin  yanında  onun  türbesi bulunmaktadır. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.56. Fatih II. Mehmet’in ilkel camii–kilisesi mi acaba? Daha geç dönemlerde, bugün bütün rehber kitaplarında “Fatih II. Mehmet’in Camii” olarak betimlenen büyük bir cami yanına eklenmiştir. Fotoğraf 2006 senesinde G.V. Nosovskiy tarafından çekilmiştir.

Res.1.57. Fatih II. Mehmet’in kilisesinin yakından görünümü. Tapınak gitgide dağılmaktadır. Korumak için etrafı demir kafes ile sıkıştırılıp bağlanmıştır. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.58. Firavun III. Tuthmosis’in “eski” Mısır dikilitaşı. Güya İKİ BİN SENE SONRA, güya M.S. 390 senesinde İmparator Theodosius onu Çar-Grad’a diktirmiştir. Yeni Kronoloji uyarınca, bu olay yaklaşık 1050 sene daha geç gerçekleşmiştir, yani M.S. XV-XVI. yüzyıllar arasında. 1053 senelik kronolojik oynamanın “antik Roma”yı zaman içinde gerçek yerine geri dönderdiğini hatırlayalım. [110]’dan alınmıştır, s.46

Res.1.59. İstanbul’da Hipodrom’daki Tuthmosis-Theodosius dikilitaşının temeli. Dikilitaşın nedense  alttan  kesilmiş  olduğu  iyi  görülmektedir.  Yazının  bir  kısmı  bundan  dolayı yitirilmiştir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.60. İstanbul’daki, Büyük Konstantin’e hamledilen “Yanmış Sütun”. Çağdaş fotoğraf. [90]’dan alınmıştır, s.82.

Res.1.61. Muhteşem Süleyman’ın = Kutsal Kitap Süleymanı’nın bir şiirinin bir kısmı. Harfler altın taneleriyle kaplıdır. [108]’den alınmıştır, s.567.

Res.1.62. Suriye Busra şehrindeki “antik” sirk. Bizim yapılandırmamız uyarınca, bu, XIII- XIV. yüzyıllardaki soy (krallık) Hristiyanlığının eski tapınaklarından biridir. XV-XVI. yüzyıllarda da kurulmuş olabilir, çünkü Suriye ve Mısır’da soy Hristiyanlığının gelenekleri uzun süre ayakta kalmıştır. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.63. Suriye, Palmira’daki “antik” Bela Tapınağı. Bir ev biçiminde yapılmıştır, altar çıkıntıları bulunmamaktadır. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.64. Palmira’daki Bela Tapınağı. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.65. Makedonya, Ohri şehrindeki “antik” sirk. Sirkin kutsal yeri (altarı) izleyiciler için güneydoğu istikametinde bulunmaktadır. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.66. Ohri’deki sirk. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.67. Makedonya, Herakleia’daki “antik” sirk. Altar-sunak sirkin güney tarafında bulunmaktadır. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.68. Herakleia’daki sirkin altarı. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.69. Herakleia’daki kazıların planı. “Antik” tiyatro VII rakamıyla işaretlidir. İki bazilika kilise (küçük ve büyük) III ve IV rakamlarıyla işaretlidir. Sirkin altarı güney tarafında, bazilikaların altarları ise doğu tarafında bulunmaktadır. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.70. Makedonya, Stabia’daki kazı yerinde bulunan arkeolojik kazı planı levhası. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.71. Arkeolojik anıtların Stabia’nın kazı yerinde betimlenen  planı. 22 rakamıyla “antik” sirk, 3 rakamıyla içinde piskopos kürsüsünün bulunduğu devasa Hristiyan bazilikası, 12 rakamıyla bazilika-sinagog (sinagogdan dönüştürülen bazilika veya olasılıkla, içinde hem bazilika hem de sinagogun birleştiği Yahudi-Hristiyan tapınağı) işaretlidir

Res.1.72. Makedonya, Stabia’da kazılan “antik” sirk. 2005 senesine ait fotoğraf. Res.1.73. Stabia’daki sirkin altarı. 2005 senesine ait fotoğraf. Res.1.74. Stabia’da kazılan piskopos bazilika-kilisesi. 2005 senesine ait fotoğraf. Res.1.75. Stabia’daki piskopos bazilikasının altarı. 2005 senesine ait fotoğraf. Res.1.76. Stabia’da kazılan sinagog-bazilika. 2005 senesine ait fotoğraf. Res.1.77. Stabia’da kazılan sirkin, bazilikanın ve sinagog-bazilikanın altarlarının (kutsal yerlerinin) yönleri. Res.1.71’de gösterilen plan uyarınca.

Res.1.78. Makedonya’nın Ustrumca şehrindeki 15 Tiveriopolis Şehidi Kilisesi’nin yanındaki eski bazilikanın kazıları. Tümüyle toprağa batan kilisenin altarı doğu yönünden güney yönüne epeyce sapmıştır. 2005 senesine ait fotoğraf.

Res.1.79. Aya İrini Kilisesi’nin iç mekânı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.80.  Aya  İrini  Kilisesi’nin  koro  balkonları.  O  zamana  göre  muazzam  bir  yapıydı. Olasılıkla, eşi benzeri olmayan bir yapıydı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.1.81.  Aya  İrini  Kilisesi’nin  altar  çıkıntısının  içinde  kurulan  sirk.  2006  senesine  ait fotoğraf.

Res.1.82.   İstanbul’daki   Aya   İrini   Kilisesi’nin  altar  çıkıntısının  içinde  kurulan  sirkin basamaklarının altına inen kapı. 2006 senesine ait fotoğraf.

 

 B ÖL ÜM  2.

Res.2.1. İstanbul’un yakınında, Boğaz’ın kenarındaki Beykoz Tepesi’nin zirvesinde bir yapı kompleksi. Tapınak, minare, sağda kafes ve ikili duvarla çevrili “Hazreti Yuşa Türbesi” denilen bir mekân. “Türbe”nin uçlarında değirmen taşlarını andıran iki yuvarlak taş bulunmaktadır. Bunlardan birine (kargıyı betimleyen mi?) bir direk bağlanmıştır. Bu plan T.N. Fomenko tarafından Ekim 1995’te burayı ziyaretinin ardından hazırlanmıştır.

Res.2.2. İstanbul’un çevresindeki Beykoz Tepesi’nin zirvesinde sembolik “Hazreti Yuşa Türbesi”. Bu “mezar”ın uzunluğu 17 metredir. Bizim yapılandırmamız uyarınca, burası İsa Mesih’in çarmıha gerildiği yerdir. “Mezar”ın ucunda yüksek bir direk bulunmaktadır. Onun üzerinde Arapça yazılı bir disk vardır. Fotoğraf A.T. Fomenko tarafından Ekim 1995’te çekilmiştir

Res.2.2. İstanbul’un çevresindeki Beykoz Tepesi’nin zirvesinde sembolik “Hazreti Yuşa Türbesi”. Bu “mezar”ın uzunluğu 17 metredir. Bizim yapılandırmamız uyarınca, burası İsa Mesih’in çarmıha gerildiği yerdir. “Mezar”ın ucunda yüksek bir direk bulunmaktadır. Onun üzerinde Arapça yazılı bir disk vardır. Fotoğraf A.T. Fomenko tarafından Ekim 1995’te çekilmiştir Res.3.5. Beykoz Tepesi’nin doruğunda Hazreti Yuşa Türbesi’ne ve yanındaki camiye açılan giriş kapısı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.2.3. “Hazreti Yuşa Türbesi”nin yandan ve üstten şematik görüntüsü. Ayrıca iki taş ve birinci taşın yanında toprağa batırılan bir direk (kargı mı?) gösterilmiştir. Bu “kargı”, olasılıkla, İsa’nın çarmıha gerildiği yeri işaret etmektedir. Burada, birinci taşın yanında, olasılıkla, çarmıh duruyordu. İkinci taş İsa Mesih’in cesedinin çarmıhtan indirildikten sonra götürüldüğü yeri işaret etmektedir. T.N. Fomenko’nun yaptığı çizim.

Res.2.4. “Hazreti Yuşa Türbesi”nde İsa’nın çarmıha gerildiği yeri işaret eden büyük taş. Taşın yanında toprağa direk-kargı batırılmıştır. Fotoğraf G.V. Nosovskiy tarafından 2006 senesinde çekilmiştir.

Res.2.5. “Hazreti Yuşa Türbesi”nin karşı ucundaki, kargı-direkten ve birinci taştan uzakta ikinci taş. Olasılıkla, İsa Mesih’in cesedinin çarmıhtan indirildikten sonra götürüldüğü yer bununla işaretliydi. Fotoğraf G.V. Nosovskiy tarafından 2006 senesinde çekilmiştir.

Res.2.6. İstanbul’un çevresindeki Beykoz Tepesi’nin zirvesinde sembolik “Hazreti Yuşa Türbesi”. Üstündeki tekerli direk-kargı iyi görülmektedir. Fotoğraf G.V. Nosovskiy tarafından 2006 senesinde çekilmiştir.

Res.2.7. Beykoz Tepesi’ndeki, yani yapılandırmamıza göre İncil’deki Golgota Tepesi’ndeki sembolik “Hazreti Yuşa Türbesi”nde Osmanlı hilali, beş köşeli yıldız ve direk-kargıyı tamamlayan diskteki Arap harfleriyle yazılan yazı. A.T. Fomenko’nun 1995 senesinde yaptığı video kaydından alınmıştır.

Res.2.8. Beykoz Tepesi’nin zirvesindeki “Hazreti Yuşa Türbesi”ni çevreleyen taş duvarın üzerindeki Arapça yazı. 1995 senesine ait fotoğraf.

Res.2.9. Beykoz Tepesi’nin zirvesindeki “Hazreti Yuşa Türbesi”ni çevreleyen taş duvardan giriş. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.2.10. “Hazreti Yuşa’nın mezarı”nın Boğaz’a bakan uçurumun kenarından genel görünümü. 1996 senesine ait fotoğraf.

Res.2.11. Yuşa’nın “mezarı”nın, Boğaz tarafından genel görünümü. 1996 senesine ait fotoğraf.

Res.2.12. Beykoz Tepesi’nin zirvesi, “Hazreti Yuşa Türbesi”nden Boğaz’a açılan genel manzara. Beykoz Tepesi –İnciller’deki Golgota Tepesi– Boğaz’ın Asya yakasında bulunmaktadır. 2010 senesine ait fotoğraf.

Res.2.13. Golgota = Beykoz Tepesi’ndeki “Hazreti Yuşa Türbesi”nin manzarası. Türbeyi çevreleyen duvarın iki tarafına bitişik küçük bir mezarlık bulunmaktadır. 1996 senesine ait fotoğraf.

Res.2.14. İstanbul’un çevresi, Asya yakası. Beykoz Tepesi’nin eteklerinde bulunan Kırklar Sultan Türbesi’nin iç mekânı. Birkaç metre yüksekliğindeki dev kabir tümüyle yeşil kumaşla kaplıdır. 1995 senesine ait fotoğraf.

Res.2.15. Beykoz Tepesi’nin eteklerinde bulunan devasa Uzun Evliya Leblebici Baba Türbesi. Üstten görünümü. 1995 senesine ait fotoğraf.

Res.2.16. Beykoz Tepesi’nin dibinde bulunan Leblebici Baba Türbesi’ndeki yazı. 1995 senesine ait fotoğraf.

Res.2.17. Beykoz Tepesi’nin dibinde bulunan Leblebici Baba Türbesi. Gözümüzün önünde kabirdeki yazı değiştiriliyor. Fotoğraf T.N. Fomenko tarafından 1995 senesinde çekilmiştir.

Res.2.18. Hazreti Leblebici Baba Türbesi’ndeki yeni yazıyı içeren yeni levha. Aziz’in ismi farklı yazılmıştır. 1995 senesine ait fotoğraf.

Res.2.19. Beykoz Tepesi’nin eteklerinde, yani İncil Golgota Tepesi’nin eteklerinde bulunan Beykoz şehrini daire içine aldığımız İstanbul haritası. [110]’dan alınmıştır, s.107.

Res.2.20. İncil Yeruşalemi’ndeki Kutsal Kabir Kilisesi’nin XVII. yüzyıla ait planı. Floransa gravürü. [70]’ten alınmıştır, sayfa 128-129 arasındaki ilave yaprak.

Res.2.21. Moskova’nın çevresindeki Yeni Yeruşalem Manastırı’nın Voskresenskiy Katedrali’nin görünüşü. [70]’ten alınmıştır, sayfa 128-129 arasındaki ilave yaprak.

Res.2.22. Moskova’nın çevresindeki Yeni Yeruşalem’de bulunan Voskresenskiy Katedrali’nin planı. [70]’ten alınmıştır, sayfa 128-129 arasındaki ilave yaprak.

 

 B ÖL ÜM  3.

Res.3.1. Beykoz Tepesi’nde bulunan Hazreti Yuşa Türbesi’nin yanındaki, Boğaz’a açılan manzaralı gözlem sahanlığı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.2. Beykoz’daki Hazreti Yuşa Türbesi’nin girişinde kalabalık Müslüman topluluğu. İnsanlar hazrete tapmak üzere gelmiştir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.3. Beykoz Tepesi’ndeki sembolik Hazreti Yuşa Türbesi. Dua edenlerin kutsal toprağı alıp götürmemeleri için tel ağlı kafesle çevrilen, 17 metre yüksekliğindeki dikdörtgen arazi. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.4. Beykoz Tepesi’ndeki Hazreti Yuşa Türbesi, ağlı kafesle ve duvarla çevrilidir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.5. Beykoz Tepesi’nin doruğunda Hazreti Yuşa Türbesi’ne ve yanındaki camiye açılan giriş kapısı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.6. Beykoz Tepesi’nin doruğundaki Hazreti Yuşa Türbesi’nin yanında Aya Panteleymon ayazması. Ancak ayazmanın kendisi burada değil, 200-300 metre uzakta, yabani otlarla örtülü eski Bizans viraneleri arasında bulunmaktadır. Buraya bir boru içinden su gelmektedir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.7. Beykoz Tepesi’nin yamacında bulunan gerçek Aya Panteleymon ayazması. Bugün ayazma beton kulübenin içine alınmıştır, içinde bir pompa vardır, suyu pompalayıp yukarıya, tepenin zirvesine gönderiyor. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.8. Beykoz Tepesi’nin yamaçlarında, Aya Panteleymon ayazmasının yanındaki eski Bizans viraneleri. Yabani otlarla örtülü duvarlar ve bina kalıntıları. Yerliler burada define arıyorlar  ve  söylediklerine  göre,  bazen  gerçekten  altın  para  dolu  çömlekler  buluyorlar. Buradan tepenin zirvesine ve Hazreti Yuşa Türbesi’ne 200-300 metre vardır. 2006 senesine ait fotoğraf. Res.3.9. Beykoz Tepesi’nin yamaçlarındaki eski Bizans viraneleri. 2006 senesine ait fotoğraf. Res.3.10. “Yehuda’nın Öpücüğü”. Lucas Cranach d.’nin tablosu, güya 1537 senesi. Tablo Viyana Sanat-Tarih Müzesi’nde saklanmaktadır. [117]’den alınmıştır, tafel 597.

Res.3.11. Beykoz Tepesi’nin zirvesindeki Hazreti Yuşa Türbesi’nin yanında İstanbul sakinlerinin istirahatını gösteren XVIII-XIX. yüzyıllara ait bir eski tablonun reprodüksiyonu (kabirden görünüm). Tablonun merkezinde Karadeniz’e katılan Boğaz görülmektedir. Onun kenarında, Beykoz ile Karadeniz arasındaki tepenin üstünde eski güçlü bir kalenin kalıntıları vardır. Herhalde, bu viraneler bütün kompozisyonun merkezidir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.12. Boğaz’ın Asya yakası, Beykoz Tepesi’nın yanındaki eski Yoros Kalesi’nin kalıntılarına açılan manzara. Fotoğraf Beykoz Tepesi’nin eteklerinden çekilmiştir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.13. Boğaz’daki Yoros Kalesi’nin kalıntıları. Beykoz Tepesi’nin eteklerinden açılan manzara. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.14. Yoros Kalesi’nin duvarlarından Karadeniz’e ve Boğaz’a açılan manzara. Boğaz’ı Karadeniz’den ayıran bu iki tepenin birinde, herhalde, XII. yüzyılda savaşçılarla beraber hain Yehuda gelmeden önce, öğrencileriyle birlikte İsa’nın kaygılı bir gece geçirdiği meşhur Getsemani Bahçesi bulunmaktaydı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.15. Yoros – Yeruşalem Kalesi’nin girişi. Eski şehrin kale kapısı ve YOROS Kalesi yazılı levha görülmektedir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.16. Yoros Kalesi yazılı levha. Levhanın bildirdiğine göre,  kale 1261 senesinde, yani tam olarak Çar-Grad’ın Nikea imparatorunun ordusu tarafından işgal edildiği ve Latin İmparatorluğu’nun  yıkıldığı  senede  kurulmuştur.  Olasılıkla,  şehir  işgal  edildikten  hemen sonra kale yeniden kurulmuştur. Bu durum zaten levhada belirtilmiştir.

Res.3.17. Yeruşalem kelimesinin, “o” harfiyle eski Kilise-Slav ve Rus yazılış şekli, YerOşalem. XVII. yüzyılın ortasında İbranice’nin etkisiyle çağdaş YerUşalem versiyonu konulmuştur, zira Latince yazılış şekli de “o” harfi vasıtasıyla idi, Hierosolyma [116]. Reform öncesi XVII. yüzyılın ortasına ait “Sledovanoy Psaltıri” ("Следованой Псалтыри") adlı Moskova basımı kanonik kilise kitabının bir parçası, 1652 senesi [115], yaprak 98.

Res.3.18. Yoros-Yeruşalem’in kapı kuleleri. Karadeniz’den görünümü. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.19. Yoros-Yeruşalem’in sur kapılarına giden sokak. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.20. Yoros-Yeruşalem’in iki iri kapı kulesi. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.21. Yoros-Yeruşalem. Kalenin içindeki kule girişi. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.22.  Yoros-Yeruşalem’in  kulesinin  inşaatında  kullanılan  eski  taş  sütunun  kırıntısı. Demek ki, inşaat boş bir yerde yapılmamıştı, burada daha önce duran binaların kalıntıları kullanılmıştı. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.23. Yoros-Yeruşalem. Kapı kulesinin içi. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.24. Yoros-Yeruşalem. Kalenin iç mekânı. Sadece surların ve kulelerin kalıntıları korunmuştur, şehrin içinde hiçbir yapı kalmamıştır. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.25. Yoros-Yeruşalem. Surların ve kulelerin kalıntıları. Beykoz ve İstanbul tarafındaki Boğaz’a açılan manzara. Beykoz Tepesi’nin etekleri, soldaki en yakın burun. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.26.  Bugün  Yoros-Yeruşalem’i  sadece  bir  şeyden  kuşkulanmayan  turistler  geziyor. Onlar de seyrek geliyor zaten, Yoros turistik bir yer değildir. Az bilinmektedir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.27. Yoros-Yeruşalem’in surundan Boğaz’a açılan manzara. Biraz ötede Boğaz’ın ağzı ve Karadeniz’e çıkış görülmektedir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.28. Moskova, Kremlin, Usmenskiy Katedrali’ndeki eski Rus ikonu (XV. yüzyıl). Bir şehrin kuvvetli surlarına yakın olan Golgota Tepesi’nde İsa Mesih’in çarmıha gerilişi gösterilmektedir. Şehir Golgota’dan iyi gözükmektedir. [119]’dan alınmıştır, s.81.

Res.3.29. İsa’nın çarmıha gerilişini gösteren eski Yunan ikonu (XV. yüzyıl, Kritos adası, ikoncu Andreas Pavias). İsa Mesih’in arkasında, solda, uzakta yüksek şehir kulesi gözükmektedir. [119]’dan alınmıştır,           s.105

Res.3.30. Çarmıha gerilişi gösteren güya 1525 senesine ait eski Alman görüntüsü (ressam Wolf Huber, 1525). Çarmıhın bulunduğu Golgota Tepesi gösterilmiştir. Tepe bir nehir veya boğaz yanında durmaktadır. Boğaz’ın aynı yakasının kenarında yüksek kale kuleleriyle bir şehir bulunmaktadır. Bu, Yeruşalemdir. Genel olarak, Yoros-Yeruşalem’in ve Yuşa Dağı– Golgota’nın karşılıklı konumu, görüntü ile aynen uyuşmaktadır. Golgota-Beykoz’dan Yoros- Yeruşalem’e ve Boğaz’a açılan manzaranın gösterildiği res.3.11’deki fotoğraf ile karşılaştırın. [117]’den alınmıştır, s.585.

Res.3.31. “Çarmıha geriliş” ikonu. Yaroslavl ilçesi, Pereslavl şehri çevresi, Spasskoye köyündeki kilise ikonostatisi, XVI. yüzyıl. İsa’nın gerildiği çarmıhın bulunduğu Golgota Tepesi’nin arkasında yüksek Yeruşalem surları görülmektedir. Yeruşalem şehri Golgota Tepesi’ne uzak betimlenmemiştir, ama yine de ayrı bulunmaktadır. [114]’ten alınmıştır, cilt 2, s.127.

Res.3.32. İşlemeli Rus “Çarmıha geriliş” ikonu. Çarmıhın bulunduğu Golgota Tepesi’nin kuvvetli surlar ile donatılan Yeruşalem’e yakın bulunduğu net gösterilmiştir. [114]’ten alınmıştır, cilt 2, kitabın başında ve sonundaki boş sayfalar.

Res.3.33. “Çarmıha geriliş”. XVIII. yüzyılın ortasına ait haçtaki damga. Yaroslavl şehri Sanat Müzesi. Çarmıhlı Golgota, arkasında yakında büyük bir şehir (Yeruşalem) betimlenmiştir. [114]’ten alınmıştır, cilt 3, s.444

Res.3.34. “Çarmıha Geriliş”. Hollandalı ressam Rogier van der Weyden, güya 1440 senesi. Tablo, Viyana Sanat-Tarih Müzesi’nde saklanmaktadır. Golgota Tepesi’nden yakındaki Yeruşalem şehri iyi görülmektedir. [117]’den alınmıştır, tafel 264

Res.3.35. “Çarmıha Geriliş”. Flaman ressam Anton van Dyck, 1628-1630 seneleri. Tablo, Viyana Sanat-Tarih Müzesi’nde saklanmaktadır. Burada Yeruşalem şehri, Golgota’dan iyi görülmektedir. [117]’den alınmıştır, tafel 417.

Res.3.36. XVII. yüzyıla ait Alman Kutsal Kitabı. İsa Mesih’in ve iki eşkıya’nın çarmıha gerilmeleri gösterilmektedir. Yeruşalem şehri, Golgota’dan iyi görülmektedir. Res.3.11 ile kıyaslayınız. Şimdi anladığımız gibi, görüntülerin ikisi de aşağı yukarı aynı yerden aşağı yukarı aynı yöne doğru açılan bir manzarayı göstermektedir. Bu, Yuşa Dağı’ndan Yoros Kalesi’ne açılan manzara. [118]’den alınmıştır, s.252.

Res.3.37. “Çarmıhtan İndiriliş”. Yaroslavl şehri, Hz. İlyas (İlyi Proroka Katedrali) Katedrali’ndeki altarın resmi. Golgota Tepesi’nin arkasında yüksek taş binalı Yeruşalem betimlenmiştir. Şehir Golgota’ya yakındır. [114]’ten alınmıştır, cilt 3, s.192

Res.3.38. “Çarmıhtan İndiriliş”. Rus dikiliş ikonu. Çarmıhın bulunduğu Golgota Tepesi, Yeruşalem’in  yüksek  surlarına  yakın  bulunmaktadır.  [114]’ten  alınmıştır,  cilt  3,  kitabın başında ve sonundaki boş sayfalar.

Res.3.39. İsa Mesih’in tabuta konmasını gösteren Alman gravürü, XVII. yüzyıl. Solda uzakta Golgota’daki çarmıhlar görülmektedir. Bu çarmıhların arkasında bir nehir veya boğaz var. Şimdi anladığımız gibi, bu Boğaz’dır. [118]’den alınmıştır, s.252.

Res.3.40. “İsa’ya ağıt”. Hollandalı ressam Geertgen tot Sint Jans, güya 1484 senesi. Tablo, Viyana Sanat-Tarih Müzesi’nde saklanmaktadır. Golgota’ya yakın, daha alçak komşu tepede Yeruşalem şehrinin kalesi bulunmaktadır. Yuşa Dağı ve Boğaz’daki Yoros Kalesi karşılıklı olarak tam bu şekilde bulunmaktadır. [117]’den alınmıştır, tafel 268.

Res.3.41. İsa’ya ağıdı gösteren bir görüntü daha. Bilinmeyen bir Hollandalı ressam, güya 1520 senesi. Tablo, Viyana Sanat-Tarih Müzesi’nde saklanmaktadır. Üzerinde üç çarmıh olan Golgota, ona yakın, aşağıda Yeruşalem şehri. [117]’den alınmıştır, tafel 268

Res.3.42. “Yeni Yeruşalem”. XVII. yüzyıla ait Alman Kutsal Kitabı’ndan alınmış gravür. İdeal şehir olan Yeni Yeruşalem, Boğaz’ın kuzey kıyılarını çok andıran bir arazide betimlenmiştir. Yüksek tepeler arasında akan bir nehir veya boğaz gösterilmiştir. Yoros Kalesi’nin etrafındakiler tam da böyledir. [118]’den alınmıştır, s.297.

Res.3.43. XVII. yüzyıla ait Alman gravürü. İsa Mesih’in Yeruşalem’den Golgota’ya doğru yolu gösterilmektedir. Görüntü Yoros-Yeruşalem ile Yuşa Dağı-Golgota’nın karşılıklı konumuna aynen uymaktadır. Aynı noktadan, yani Yoros-Yeruşalem’in surlarından Yuşa Dağı’na açılan manzaranın gösterildiği res.3.46’daki fotoğraf ile kıyaslayın. [118]’den alınmıştır, s.250.

Res.3.44. İsa Mesih’in Golgota’ya doğru yolunu gösteren bir tablo daha. Hollandalı ressam Juan de Flandes, güya 1496-1504 seneleri. Tablo, Viyana Sanat-Tarih Müzesi’nde saklanmaktadır. [117]’den alınmıştır, tafel 273

Res.3.45. Boğaz’ın Karadeniz’e katıldığı yeri gösteren harita. İşaretli olan İsa Dağı (Yuşa Dağı, bkz. [116], “Boğaz” ("Босфор") makalesi), nam-ı diğer Beykoz, nam-ı diğer, tahmin ettiğimiz gibi, İncil Golgotası. Ondan sadece 3-5 kilometre uzakta Yoros Kalesi – tarihçilerin kaybettiği Yeruşalem şehri bulunmaktadır. [90]’dan alınmıştır, s.107.

Res.3.46. Yoros-Yeruşalem’in surunun köşesinden, zirvesinde sembolik Hazreti Yuşa Türbesi’nin, İsa Mesih’in İncil’de anlatılan idamının yerinin bulunduğu Beykoz-Golgota’ya açılan manzara. Perspektif Golgota’nın zirvesine, en yakın enerji nakil kulesinin biraz sağına doğrudur. Daha sağda uzakta, ufuk düzeyinde İstanbul’un etrafındaki çok katlı binalar görülmektedir. İstanbul’un kendisi buradan görülmemektedir, çok uzaktır. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.47. Yoros-Yeruşalem’in surlarından Beykoz’un zirvesindeki Hazreti Yuşa Türbesi’ne tek dürbünle bakış. Yüksek ağaçlar arasında kabre katılan caminin çatısı ve minare görülmektedir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.48. “İsa Mesih’in Yeruşalem’e girişi”. Rus ikonu. XVIII. yüzyılın ortası. Yaroslavl ilçesi,  Gavrilov-Yamskoy  bölgesi,  Ostrog  kasabasındaki  Voskreseniya  Kilisesi’ndendir. Yaroslavl Tarih-Sanat Müzesi. Res.3.46’daki fotoğraf ile karşılaştırınız. Bu aynı yerdir. [114]’ten alınmıştır, cilt 1, s. 285

Res.3.49. “İsa Mesih’in Yeruşalem’e girişi”. Eski Rus işlemeli ikonu. Aynı yeri bugün gösteren res.3.46’daki fotoğraf ile karşılaştırınız. [114]’ten alınmıştır, cilt 1, kitabın başındaki ve sonundaki sayfalar.

Res.3.50. İsa Mesih’in Dirilişi’ni gösteren XVII. yüzyıla ait Alman gravürü. Golgota Tepesi, bir nehir veya boğaz kenarında bulunmaktadır. Boğaz’daki Yoros Kalesi’nin konumuna aynen uymaktadır. [118]’den alınmıştır, s. 253

Res.3.51.  Yoros’un  güney  sur  kulesi.  Taş  levha.  Levha  üzerinde  haç  ile  hilal  ve  diğer Hristiyan sembolleri betimlenmiştir. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.52. Yoros’un güney kapı kulesindeki Hristiyan sembollü taş levha. Açıktır ki, levha gayet yenidir. Restorasyon uzmanları tarafından konulmuştur. Bunun yerinde bulunan eski, gerçek levhayı görmek enteresan olurdu. Ama bu levha hakkında hiçbir şey öğrenemedik (onun korunup korunmadığını dahi). 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.53. Yoros’un kuzey kapı kulesindeki Hristiyan sembollü ikinci taş levha. Önceki gibi, üzerinde hilalle yıldız tasvir edilmiştir. Bu levha da yenidir, restorasyon uzmanları tarafından konulmuştur. Eski gerçek levhanın nerede bulunduğunu, üzerinde nelerin tasvir edilmiş olduğunu bilmiyoruz. 2006 senesine ait fotoğraf.

Res.3.54. Yoros’un surlarının iç tarafında asılı Hristiyan sembollü bir başka taş levha. Yine bu levha da yenidir. Eski gerçek levhanın nerede olduğu bilinmemektedir. Yoros’un surları ve kulelerinde vaktiyle asılmış olan eski gerçek taş levhaların hiçbiri mi korunmamıştır? Neden eskilerinin yerlerine yenileri konulmuştur? 2006 senesine ait fotoğraf.

 

 B ÖL ÜM  4.

Res.4.1. Rus tutsaklar Orda’ya götürülmektedir. Macar vakayinamesinden alınmış, 1488 yılı ile tarihlenmiş olan eski minyatür. Rus tutsakları Orda’ya götüren MOĞOLLARIN başlarında KAZAK  ŞAPKALARININ  olduğu  dikkat  çekmektedir.  Slav  yüzleri  ve  sakalları  net  bir şekilde  görülmektedir.  Ayrıca  üzerlerinde  RUS  ELBİSELERİ,  yani  uzun  kaftanlar  ve çizmeler vardır. Tutsakların üzerinde ise Batı Avrupa elbiseleri, yani dizlerine kadar uzanan elbiseler, pabuçlar vs. var. Sakalları yok. Bu minyatür bizim zamanımızda çizilmiş olsaydı, “Moğollar” tipik Asyalılar olarak tasvir edilecek, Rus tutsaklar ise tam bu eski minyatürde “Moğollar”ın gösterildiği şekilde tasvir edilecekti. Ama eski ressam “Tatar-Moğol boyunduruğunun eski versiyonunu” daha bilmediği için saf saf gerçekte olup bitenleri tasvir etmişti. [22]’den alınmıştır, s.128’den sonraki yapıştırma ilave.

Res.4.2. Tarihçilerin, Çin resimlerini kullanarak bugün tahayyül ettiği şekilde gösterilmiş olan Moğol askeri. Bir askeri tarif eden eski Çin minyatürü. [22]’dan alınmıştır, s.128’den sonraki yapıştırma ilave. Res.4.3. Başında bayramlık çalması olan Stepan Timofeeviç Razin’i tasvir eden 1671 yılına ait eski Alman gravürü.  Çalma takmak geleneği Rus ve Türkiye için ortak bir âdet idi. 1671 yılına ait olan “Hamburg Gazetesi”nin ekinden alınmış olan gravür. [69]’dan alınmıştır, s.134.

Res.4.4. 1671 yılına ait bir gravürün büyütülmüş parçası. S.T. Razin’in başında çalma vardır. [69]’dan alınmıştır, s.134.

Res.4.5. S.T. Razin’i tasvir eden 1671 yılına ait bir gravürün altındaki Almanca yazı. [69]’dan alınmıştır, s.134.

Res.4.6. Yabancı elçinin Rus’ta kabulü. S. Gerberstein’in “Moskoviya Hakkındaki Notlar” kitabının güya 1576 yılındaki baskısından alınmış olan eski gravür. Gerçi bu kitap büyük ihtimalle bu şekliyle XVII. yüzyılda basılmıştır. Rus yüksek mevki sahibinin elçiyi karşıladığı elbiseye dikkat ediniz. Rus memurunun başındaki TÜYLÜ KOCAMAN SARIK özellikle göze çarpmaktadır. Solda, uzakta başlarında tüylü, kürklü şapkaların ya da sarıkların olduğu Rus askerleri-Kazakları görülmektedir [29]’dan alınmıştır, s.50.

Res.4.7. S. Gerberstein’in “Moskoviya Hakkındaki Notlar” kitabının güya 1576 yılındaki baskısından alınmış olan eski gravür. Büyük Rus prensine hediye verilmesi anlatılmaktadır. Büyük  prens  bir  yükseltinin  üzerinde,  baldakenin  altında  oturmaktadır.  Başında  SARIK vardır. Solunda duran Rus saray adamının başında da SARIĞI görüyoruz. Demek ki, XVI. yüzyılda ve XVII. yüzyılın başlarında bile Rus’ta hâlâ “Türk” sarıkları takılmaktaydı. SARIĞIN ESKİ RUS BAŞLIĞI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ. Türkiye’de yalnızca Rus’tan daha uzun zaman boyunca takılmıştı, [29]’dan alınmıştır, s.354.

Res.4.8. Önceki resmin bir parçası. Büyük Rus prensinin başının üzerindeki sarıktır [29]’dan alınmıştır, s.354. Res.4.9. Sultan III. Selim’in katılımı ile tören. Sultanın ve adamlarının başlarında büyük sarıklar  vardır.   Diğer   taraftan,   bazı  Osmanlıların  başlıkları   Rus  boyarlarının   yüksek şapkalarına benzemektedir, [111]’dan alınmıştır, s.29.

Res.4.10. Moskova’nın, 1638 yılında Paris’te Allan Male tarafından yayımlanmış olan ve nadir bulunan bir kitaptan alınan eski planı. Orta Çağ döneminde yaşayan gravürcü gravürüne tek kelimeden ibaret bir isim koymuştur: Moskova (Moscov). Yukarıda “Zamoskvoreçye semtinden tasvir edilen Moskova panoraması vardır. Ortadaki iki parçası, Nikolskiy ve Arhangelskiy katedrallerinin yanındaki Kremlin alanının parçaları”nı göstermektedir [25]. Aşağıda  BAŞLARINDA  ÇALMA  OLAN  MOSKOVALILARI  görüyoruz.  [25]’den alınmıştır.

Res.4.11. BAŞLARINDA ÇALMA OLAN Orta Çağ Moskovalılarını tasvir eden büyütülmüş bir parça. Üzerlerinde uzun Rus kaftanları var. Kılıçlar, yaylar ve misket tüfekleri ile silahlanmışlar. [25]’den alınmıştır.

Res.4.12. “Hayatından sahneleri ile Kseniya” adlı eski Rus ikonasının XVI. yüzyıla ait olan damgası. Bu ikon Prenses Kilikiya Uşakova’nın Aziz Sergey’in Büyük Üçlerin Manastırı’na hediyesidir. 1551 yılına aittir. Üzerlerinde Rus prens elbiseleri olan üç soylu delikanlı tasvir edilmiştir. Herkesin başında tüylü çalma vardır. Bu, çalmanın ve Türk sarığının eski Rus başlıkları olduğunu bir kez daha doğrulamaktadır. Bunlar Rus’ta XVII. yüzyıla kadar kullanılmıştı. [15]’den alınmıştır. Resim No: 239.

Res.4.13.  İkonun  büyütülmüş  bir  parçası.  Üzerlerinde  çalmalar  olan  Rus  delikanlıları. [15]’den alınmıştır. Resim No: 239.

Res.4.14. “Tatar ordusunun XVIII. yüzyılın ilk yarısındaki askerleri” [38], s.35. [38]’den alınmıştır, s.35.

Res.4.15. “Tatar ordusunun Stanislaw August dönemindeki (XVIII. yüzyılın sonu) askerleri” [38], s.39. [38]’den alınmıştır, s.39. Res.4.16. Napolyon döneminde yaşayan Tatar askerinin başlığı. [38]’den alınmıştır, s.43. Res.4.17.  “Litvanya  Tatarlarının  damgaları  (tamgaları)”.  [38],  s.156.  [38]’den  alınmıştır, s.156.

Res.4.18. Eski Polonya-Litvanya Leliwa ARMASI. Üzerinde iki yıldızlı hilal vardır. [64]’ten alınmıştır, s.21.

Res.4.19. “Kazak Mamay mola sırasında” adlı eski resim, s. 240-241 arasındaki yapıştırma ilave. MAMAY isminin Zaporojye Kazakları arasında yaygın olduğunu görüyoruz. [30]’dan alınmıştır, s. 240-241 arasındaki yapıştırma ilave.

Res.4.20. Solda Ukrayna Kazakı olan Mamay’ın genel kurallara göre yapılan tasviri, sağda ise Buda’nın genel kurallara göre yapılan tasviri vardır. [98]’den alınmıştır, s.739.

Res.4.21. Meşhur tarihçi Karamzin’in de ait olduğu Karamzinler soyunun aile arması. Üzerinde hilal tasvir edilmiştir. [16]’dan alınmıştır, s. 160-161 arasındaki yapıştırma ilave.

Res.4.22. Zvenigorod Çanı’nın üzerindeki yazı. XVI-XVII. yüzyıllarda yapılmıştır.  [85]’ten alınmıştır.

Res.4.23. XVII. yüzyılda, bir kitabın üzerindeki, bugün bize alışılmadık gelen harfler ile yazılmış olan Rusça bir yazı. Yazının harflerinin bugünkü Kiril alfabesine çevrilmesini gösteren tablo N. Konstantinov tarafından oluşturulmuştur. [57]’den alınmıştır.

Res.4.24. Ostrog Kutsal Kitabı’nın, Prens Roşa’ya direkt olarak KNYAZ ROSSKA denilen bir parçası (Hezekiel Kehaneti 38:2-3). YANİ RUS PRENSİ. [72]’den alınmıştır.

Res.4.25. Ostrog Kutsal Kitabı’nın, M.İ. Grinçuk tarafından daha net bir şekilde çizilmiş olan (Moskova Devlet Üniversitesi), KNYAZ ROSSKA’dan bahseden bir parçası (Hezekiel Kehaneti 38:2-3).

 

 B ÖL ÜM  5.

Res.5.1. Güya M.Ö. V. yüzyıla ait olan “eski” Yunan vazosunun üzerindeki atlı ve attan inmiş olan bir amazonun tasviri. [71]’den alınmıştır, 1. kitap, s.23, res.12.

Res.5.2. V. Charles ve Ferdinand’ın, (XVI. yüzyıla ait olan) haritasının bir parçası. POTENTISS, ACINVICTISS, PRINCIPIBVS ET DOMINIS D, CAROLO QVINTO ET FERDINANDO SACRI ROMANI IMP, MONARCHIS SEMPER AVGVSTIS ETC, DICAVIT CASPAR VOPELIVS. Eski haritalar takviminden alınmıştır. "Antique Maps. Alte Karten. 2000" Te Neues Verlag, Am Selder 37, 47906 Kempen, Germany.

Res.5.3.  V.  Charles  ve  Ferdinand’ın  (XVI.  yüzyıla  ait  olan)  haritasının  büyütülmüş  bir parçası. Üzerinde Rus’ta, Volga ile Don Azak Denizi arasında bulunan AMAZONLAR DİYARININ ve çevresinin tasviri vardır.

Res.5.4. V. Charles ve Ferdinand’ın haritasındaki Rus’ta, Volga ile Don arasında bulunan AMAZONLAR DİYARI.

Res.5.5. Rus Çarı Aleksey Mihayloviç’e ait olan “Yerihonskaya Şapkası” denilen pulat Rus tören miğferi. Moskova Kremlini Hanedan Armacılığı’nda bulunmaktadır. Murom şehrinden gelen RUS USTA Nikita Davıdov tarafından  yapılmıştır [33], s.163. Çelik, altın, değerli taşlar, inci, dövme, çakma, oyma, kakma, mine. Nikita Davıdov miğferin ucunun çevresine ARAPÇA YAZILAR yazmıştır. Ortodoks Rus’unda XVII. YÜZYILIN ORTASINA KADAR silahların Arap vecizeleri ile süslenmesinin çok sevildiği ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla Orta Çağ dönemine ait olan silahların üzerinde Arap yazılarının yer almasının her zaman silahın Rus’ta değil, Doğu’da üretildiği anlamına geldiğini düşünmek yanlıştır. Böyle silahların çoğu büyük ihtimalle Rus’ta üretilmişti. [33]’ten alınmıştır, s.162.

Res.5.6. XV. yüzyılda yaşayan Rus Prensi Andrey Staritskiy’nin bıçağının namlusunun üzerindeki ARAPÇA yazının bir parçası. [33]’ten alınmıştır, s.150-151.

Res.5.7. Çar Aleksey Mihayloviç için Rus usta Grigoriy Vyatkin tarafından 1670 yılında yapılmış olan ayna pusatı. Arapça yazılar ile kaplanmıştır. [33]’ten alınmıştır, s.173.

Res.5.8. 1656 yılında tüccarlar tarafından İstanbul’dan Çar Aleksey Mihayloviç için getirilmiş olan değerli sadak. [33]’ten alınmıştır, s.216.

Res.5.9. Çar Aleksey Mihayloviç için XVII. yüzyılın 50’li yıllarında İstanbul’da yapılmış olan Çar “yakalıkları”. [33]’ten alınmıştır, s.350-351.

Res.5.10. Sultan Murat tarafından Çar Mihail Fyödoroviç’e 1630 yılında hediye edilmiş olan değerli pernat.  [33]’ten alınmıştır, s.215.

Res.5.11. Örme zırh gömleği, kalkan ve miğfer olmak üzere Rus silahları. Kalkan ve miğfer yoğun bir şekilde ARAPÇA YAZILAR İLE kaplanmıştı. Aleksandrova Sloboda Müzesi.

Res.5.12. Üzerinde Arapça yazıların ve atlı Amazon’un tasvirinin yer aldığı Rus miğferi. Aleksandrova Sloboda Müzesi. Res.5.13. Üzerinde Arapça yazıların yer aldığı Rus kalkanı. Aleksandrova Sloboda Müzesi. Res.5.14. Rus kalkanının üzerindeki Arapça yazının büyütülmüş bir parçası. Aleksandrova Sloboda Müzesi.

Res.5.15. Korkunç İvan’ın miğferi. XVI. yüzyıl. Stockholm Müzesi. Miğferin kasnağından geniş  Arapça  yazı,  onun  altında  ise  daha  küçük  harflerle  yazılmış  olan  Rusça  yazı geçmektedir. [49]’dan alınmıştır, 1. cilt, s.131.

Res.5.16. 1626 yılına ait olan değerli piskopos mitrası. Prensler Mstislavskiyler’in hediyesi. Önüne, altın haçın üstüne, üzerinde ARAPÇA YAZI OLAN kırmızı, değerli büyük bir taş konulmuştur (aşağıda büyütülmüş olan şekli gösterilmiştir). 2012 yılına ait olan bir fotoğraf.

Res.5.17. Kiril alfabesi ile yazılmış olan TÜRK DİLİNDEKİ metnin yer aldığı, Afanasiy Nikitin’in kitabından (Üçlerin Listesi)  alınmış olan bir sayfa. Nikitin’in kitabı bu metin ile bitmektedir. [95]’ten alınmıştır, s.18 ile 19 arasındaki yapıştırma ilave.

Res.5.18. Türkiye’de-Atamanya’da askeri geçit törenini tasvir eden bir resim. Yeniçeriler tabur halinde yürüyorlar, yöneticileri ise önlerinde atlara binip ilerliyor. [112]’den alınmıştır, s.212’den sonraki yapıştırma ilave.

Res.5.19. Giovanni Brindesi’nin XIX. yüzyılın başındaki Türk askerî giyimini gösteren resmi. Diğer Türk askerleri arasında, herhalde, solda yanında kılıcı olan yeniçeri de tasvir edilmiştir. [112]’den alınmıştır, s.212’den sonraki yapıştırma ilave.

Res.5.20. Üzerinde yeniçerilerin tasvirinin olduğu önceki resmin bir parçası. Yeniçerilerin tipik Slav yüzleri vardır. [112]’den alınmıştır, s.212’den sonraki yapıştırma ilave.

Res.5.21. Ata binerken tasvir edilen Sultan II. Mahmud’un portreleri. Birincisi yeniçeriler 1826 yılında yok edilmeden önce, ikincisi ise yeniçeriler yok edildikten sonra yapılmıştır. Birinci   (soldaki)   portrede   Sultan’ın   üzerinde   geleneksel   Osmanlı   kıyafetleri   vardır. Yeniçeriler peşrev ile öldürüldükten sonra yapılan ikinci portrede ise Sultan’ın üzerinde Batı Avrupa  kıyafeti  vardır.  Portrelerin  diğer  bütün  detayları  uyuşmaktadır.  (Sağdaki)  İkinci portre, geleneklerin, yeniçeriler İstanbul’da yok edildikten sonraki değişimini net olarak vurgulamaktadır. [112]’den alınmıştır, s.212’den sonraki yapıştırma ilave.