A.T. Fomenko
Sayılar Yalana Karşı

Geçmişin Matematiksel Araştırması. Skaliger Kronolojisinin Eleştirisi. Tarihlerin Oynaması ve Tarihin Kısaltılması. Yeni Kronoloji.

BÖLÜM 5:
ESKİ OLAYLARIN TARİHLENMESİNDE MATEMATİKSEL İSTATİSTİK YÖNTEMLERİ

8. KOD ANKET YÖNTEMİ. HÜKÜMDARLARIN BİYOGRAFİLERİNİN İKİ UZUN AKIMININ KARŞILAŞTIRILMASI

 

Bu yöntem bu kitabın yazarı tarafından [884] ve [885]’te geliştirilip sunulmuştur. Skaliger tarihinde, örneğin hükümdarların tasvirlerinde kullanılmış basmakalıp sözler ve  benimsemeler  yaygındır.  İnanılır  ki,  arada  bir  vakanüvisler  kendilerine  çağdaş  olan hükümdarlara başka, çoktan ölmüş olan eski hükümdarların özelliklerini ve faaliyetini atfediyorlardı. Skaliger tarihi, bizi, vakanüvislerin bu tuhaf “eski zamanlar” düşkünlüğünün güya yaygın olduğuna temin ediyor. Vakanüvisler kendi hükümdarlarının yaşamlarından haberleri olmadığı için güya çok basit davranırlarmış. Kendi hükümdarlarını çoktan ölmüş belirli büyük hükümdarların “ünlü biyografileriyle” donatmışlar. Demek ki, bunların yaşamlarını  çağdaşların  yaşamlarından  çok  daha  iyi  bilirlermiş.  Bu  da  kendi  içinde  pek tuhaftır. Belki bu tarz vakalar gerçekleşmiştir, ancak olasılıkla hayli seyrektir. Bizim araştırmalarımız göstermiştir ki, bu tuhaf “Skaliger efektine” çok daha dikkatle bakmak gerek, çünkü ardında “vakanüvislerin edebi klişelere karşı basit sevgisinden” daha ciddi bir şey vardır.

Hem bu tarz klişe ve tekrarlamaları meydana çıkarıp araştırmak için hem de suretler keşfetmek amacıyla KOD ANKET ya da RESMİLEŞTİRİLMİŞ BİYOGRAFİ kavramını sunduk [904], [908]. Bir gerçek hükümdar vakayinamelerde betimlenmiş olarak “tarihî vakayiname yaşam öyküsünü” edinmiş oluyor. Bu yaşam öyküsünün gerçek biyografisiyle hiç alakası olmayabilir. Mesela tümüyle efsanevi olabilir. Burada hükümdarın vakayiname biyografisinin gerçeği ne kadar doğru yansıttığını tartışmıyoruz. Bu geçmiş gerçek bugün bizim için meçhuldur. Bu sebeple, asıl eski biyografileri bulmamız pek mümkün değildir. Bunu bulmamız da pek gerekmiyor. Başka bir amacımız var. Bu amaç da, pek çok biyografi metni arasında AYNI KİŞİYİ anlatan metinleri ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Ancak bu metinler farklı insanlar tarafından yazıldığı için, sonraki Orta Çağ vakanüvisleri ve kronoloji uzmanları tarafından aynı kişinin biyografisi olarak belirlenmemişti. Dolayısıyla, bunlar tarafından,  “Skaliger  tarih  ders  kitabının”  farklı  bölümlerine  yerleştirilmişti.  Hatta,  farklı tarihî  devirlere.  Güya  çok  farklı  kişilerin  biyografileri  olarak.  Böylece,  bir  gerçek  kişi “çoğalıp” – ancak, yalnızca kâğıt üzerinde – kendisinin birkaç HAYALET YANSIMASINI yaratmıştır.

Çok sayıdaki tarihî biyografinin araştırılmasının temelinde kod anket (KA) olarak adlandırdığımız bir tablo geliştirdik. “Anket”, “biyografilerin” olgularını, bunların değişmezliği azaldıkça, vakanüvislerin subjektif değerlendirmelerine göre hiyerarşik olarak sıralıyor. Kod anket her biri birçok alt madde içeren 34 maddeden ibarettir:

1)        Cinsiyet: a – erkek; b – dişi.

2)        Yaşam süresi.

3)      İktidar süresi. İktidarın sonu, hemen hemen her zaman net bir şekilde kaydedilmiştir. Genellikle bu, hükümdarın ölümüdür. İktidarın başlangıcı bazen bir sürü seçenek varsayıyor. Aşağıya bakınız. Bütün seçenekler eşit oranda haklı sayılır.

4)        Sosyal  konumu  ve  bulunduğu  görev:  a  –  hükümdar,  imparator,  kral;  b  – komutan; c – politikacı, toplum adamı; ç – bilim adamı, yazar vs.; d – dini lider, papa, piskopos vs.

5)       Hükümdarın ölümü: a – barış durumu içerisinde doğal ölüm; b – düşmanlar tarafından savaş tarlasında öldürülmüş ya da ölesiye yaralanmış; c – savaş dışında komplo dolayısıyla öldürülmüş; ç - savaş döneminde komplo dolayısıyla öldürülmüş; d – ölümün özel, egzotik hal ve şartları.

6)       İktidar süresinde olup biten felaketler: a – açlık; b – su baskını; c – ortak hastalıklar; ç – depremler; d – yanardağlar patlamaları; ayrıca felaketlerin süreleri ve bunların gerçekleştiği sene ya da seneler kaydediliyor.

7)        İktidar süresinde olup biten astronomik olaylar:  a – var (tam olarak nedir, tarihleri ile); b – yok; c – tutulmalar; ç – kuyruklu yıldızlar; d – “yıldızların parlamaları”.

8)        İktidar süresinde olup biten savaşlar: a – var; b – yok.

9)        Savaşların sayısı.

10)      S1,...,Sp savaşlarının esaslı zaman nitelikleri. Yani, ak = Sk savaşının olduğu ya da başladığı sene; ck,x = Sk savaşından Sx savaşına kadar zaman aralığı.

11)      Vakayinameye göre her k numarası için Sk savaşının “şiddeti”, “yoğunluğu”: a – güçlü; b – zayıf. Daha net olarak, savaş bu vakayinamede kaç satırla betimlenmişti.

12)     Sk savaşına katılanların sayısı ve aralarındaki ilişkilerin şeması: Müttefikler, karşıtlar, tarafsız kuvvetler, aracılar vs.

13)      Sk savaşının coğrafi konumu: a – başkentin yanında; b – devletin içerisinde; c – devletin dışında, dış savaş, nerede;  ç – simultane olarak hem iç hem de dış savaş.

14)      Savaşın sonucu: a – zafer; b – yenilgi; c – belirsiz bir sonuç.

15)      Barış  anlaşmaları:  a  –  belirsiz  sonuçta  barış  anlaşmasının  yapılması;  b  – yenilgiden sonra barış anlaşmasının yapılması.

16)      Başkentin istilası hakkında: a – ele geçirilmiş; b – ele geçirilmemiş.

17)      Barış anlaşmasının yazgısı: a – ihlal edilmiş (kimin tarafından); b – iktidar süresinde ihlal edilmemiş.

18)      Başkentin istilasının veya düşmesinin hal ve şartları.

19)      Savaş sırasındaki seferlerin yörünge şemaları.

20)      Hükümdarın savaşa katılması: a – katılıyor; b – katılmıyor

21)      Hükümdarın yaşam süresinde komplolar: a – var; b – yok.

22)      Komploların, savaşların, isyanların coğrafi konumu.

23)      Başkentin adı, farklı dillerdeki çevirisi ile.

24)      Devletin ve halkın adı, çevirileri ile.

25)      Başkentin coğrafi konumu.

26)      Devletin coğrafi konumu.

27)      Hükümdarın yasama faaliyeti: a – reformlar ve nitelikleri; b – yeni mevzuat çıkarma; c – eski yasaların tadilatı ve net olarak hangi yasaların tadil edildiği.

28)      Hükümdarın bütün adlarının listesi, çevirileri ile.

29)      Hükümdarın ve ailesinin üyelerinin etnik kökeni, ailesinin bileşimi.

30)      Halkın, kabilenin, boyun etnik kökeni.

31)      Yeni şehirlerin, başkentlerin kurulması vs.

32)      Dini durum: a – yeni bir dinin getirilmesi; b – tarikatların mücadelesi, net olarak hangi tarikatların mücadele ettiği; c – dini isyanlar ve savaşlar; ç – dinsel konseyler, dini toplantılar.

33)     Hükümdarın akraba boyunun içerisindeki hanedan mücadelesi, akrabalarının, karşıtlarının, iktidar adaylarının suikaste uğraması vs.

34)      “Biyografinin” diğer olguları. Bunları detaylı olarak farklılaştırmayıp kolaylık sağlamak amacıyla 34. maddeyi “biyografinin kalıntısı” olarak adlandıralım.

Sayılan maddeleri KA-1, KA-2,...,KA-34 olarak işaretleyelim. Böylelikle her “vakayiname biyografisini”, bazı maddeleri onlara uygun bilgi bulunmamışsa boş çıkabilen bir “anket” olarak yazmak şimdi mümkün olmuştur. Farz edelim ki, belli bir gerçek hanedan bir vakayinamede betimlenmiştir. Hükümdarlarını numaralayıp vakayiname temelinde her biri için KA kod anketini yapalım. HANEDANIN KOD ANKET AKIMI olarak adlandıracağımız bir kod anket sırası çıkaracağız. Aynı hanedan farklı vakayinamelerde betimlenebildiği için farklı kod anket akımlarıyla gösterilebilir.

İki farklı vakayinamenin aynı gerçek hanedanı betimleyip betimlemediği ya da onların betimlediği hanedanların gerçekten farklı olduğu nasıl öğrenilebilir? Eğer vakayinamede hükümdarların iktidar süreleri belirli ise, vakayiname hanedanlarının seçme yöntemi uygulanabilir, yukarıya bakınız. Ancak bu tarz sayısal veriler korunmamışsa, mesele güçleşiyor. O zaman pek çok kod anket akımları arasında aynı gerçek hükümdar hanedanı nasıl seçilebilir? Bu meselenin çözülmesi için “küçük hanedan tahrifatları” ilkesinin analoğu temelinde özel bir yöntem geliştirdik.

Eğer iki hanedanın kod anket akımları birbirinden “BİRAZ” FARKLI İSE, bunlar AYNI  GERÇEK  HANEDANI  BETİMLİYOR  demektir.  Eğer  iki  hanedanın  kod  anket akımları İKİ FARKLI HANEDANI betimliyorsa, bu kod anket akımları BİRBİRİNE “UZAKTIR”.

İki  hanedanın  kod  anket  akımları  karşılaştırılıp  “benzeyip”  benzemediği  sorusuna cevap verilebilir mi? “Benziyor” ise ne denli benziyor? Diyelim ki, KA ve KA' farklı hanedanların, kendi hanedanının içerisinde aynı sıra numarası olan, iki hükümdarının kod anketleridir.  Bu  kod  anketlerini  her  maddesine  göre  karşılaştıralım.  Maddeler  arasında çıkacak uygunsuzlukları puan olarak sayalım. Farklı maddeler için önemine ve vakanüvislerin subjektif değerlendirmeleri açısından karşılaştırılan “biyografi olgularının” değişmezlik derecesine  göre  farklı  puanlar  saptamak  gerek.  Somut  “vakayiname  biyografileri”  ile yürütülen deneylerin sonucunda olası bağımlılıkları daha hızlı keşfetmeyi mümkün kılan aşağıdaki puan sistemini geliştirdik.

3.  madde  (yani  iktidar  süreleri)  hariç  olmak  üzere  1-10.  maddeler  için  0,+1,-1 puanlarını kullanacağız.

11-21. maddeler için 0, +1/2, -1/2 puanlarını kullanacağız.

22-33. maddeler için 0, +1/3, -1/3 puanları olacak.

Kod  anket  maddeleri  karşılaştırılırken  üç  seçenek  mümkündür.  Bu  seçenekleri  5. madde, yani KA-5: “hükümdarın ölümünün hal ve şartları” üzerinde örnekleyelim.

a) Karşılaştırılan veriler uyuşuyor. Örneğin, hem KA hem de KA'’da iki hükümdarın tabii yolla öldüğü söyleniyor. Bu durumda bu madde çiftine +1 puan vereceğiz (uyuşma). Kolaylık sağlamak amacıyla şöyle yazacağız: Е5=+1.

b) Karşılaştırılan veriler açıkça uyuşmuyor, birbiriyle çelişiyor. Farz edelim ki, KA’da hükümdarın tabii yolla öldüğü, KA'’da ise karşılaştırılan hükümdarın bir komplo sonucu öldürüldüğü söylenmiş olsun. Böyle bir durumda -1 puan vereceğiz (uyuşmazlık) ve şöyle yazacağız: Е5=-1.

c) Karşılaştırılan  veriler  yansız,  yani  ne uyuşuyor  ne de birbiriyle  çelişiyor.  Farz edelim  ki,  KA’da  “hükümdar  öldü”  haberi  var,  KA'’da  ise  “hükümdarın  öldürüldüğü” söyleniyor. Böyle bir durumda 0 puan vereceğiz (yansız durum), yani şöyle yazacağız: Е5=0.

Böylelikle karşılaştırılan kod anketlerin i numaralı her madde çifti için bir Ei sayısını çıkarıyoruz. Bu durumda, karşılaştırılan iki hükümdarın KA ve KA' kod anket çiftleri için çıkarılan bütün Ei sayılarının toplamını hesaplamak mümkündür:

f(KA,KA') = Е1 + E2 + E4 + E5 + ... + E33.

Hatırlatalım   ki,   E3    katsayısını   burada   ele   almadık,   çünkü   iktidar   sürelerinin kıyaslanması için yukarıda detaylı şekilde anlatılan farklı bir yöntemimiz var.

Somut tarihî kod anketlerle yürütülen deneyler göstermiştir ki, birçok durumda, Ei katsayısının değeri sıfır olarak kabul edilmeli, çünkü iki hükümdar hakkında karşılaştırılan veriler çoğunlukla ne uyuşuyor ne de çelişiyor. Böylece +1 ve -1 puanları ortaya çıkınca önemi daha da artıyor. Daha sonra, örneklerin ezici çoğunluğunda E34 = 0 olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılıyor. Mesele şudur ki, iki hükümdarın “biyografisinin kalıntıları” karşılaştırılırken, o kadar çeşitli, önemsiz ikincil veriler ortaya çıkmıştır ki, bunları karşılaştırmak   hayli   güçtür.   Farz   edelim,   “biyografinin   kalıntısı”   olan   KA-34’te   bir hükümdarın sanatı sevip şarkı bile söylediği bildirilir, diğer bir hükümdarın ise siyah saçları olduğu söylenir. Tabii bu veriler dikkate alınabilir, ancak bunları karşılaştırmakta fayda yok. Böyle durumlarda E34 sayısının sıfıra eşit olduğunu kabul etmek doğal olarak zorunludur.

Şimdi diyelim ki, her biri k adet art arda gelen hükümdarlardan ibaret olan iki a ve b vakayiname hanedanı var. “İkisi için anket doldururken”, yani her hükümdar için onun kod anketini doldururken, a hanedanı için KA1, KA2, KA3, ..., KAk    kod anket akımı sırasını ve b hanedanı için diğer bir KA1, KA2, KA3, ..., KAk kod anket akımı sırasını elde ediyoruz. Hükümdarların KA1, KA2, KA3, ..., KAk kod anket sırasını a HANEDANININ KOD ANKET AKIMI olarak adlandırmak doğaldır.

Onu KA(a) olarak işaretleyelim. Benzer bir şekilde,

KA1, KA2, KA3, ..., KAk

“hükümdarların anketini” b HANEDANININ KOD ANKET AKIMI olarak adlandırıp KA(b) sıfatıyla işaretleyelim. Bir başka deyişle, hanedanın kod anket akımı bu hanedanı oluşturan, fiili yönetici olan hükümdarların kod anket sırasıdır.

Şimdi de KA(a) ve KA(b) kod anket akımlarını birbiriyle karşılaştırmak istiyoruz. Hükümdarların  karşılaştırılan  her  çift  kod  anketi  için  f(KAi,KA'ikat  sayısını  çıkaralım. Nihayet

 

e(a,b) = f(KA1,KA'1) + f(KA2,KA'2) + ... + f(KAk,KA'k)
-----------------------------------------------------------------
k

sayısını, yani bütün f(KAi,KA'i) katsayılarının aritmetik ortalamasını çıkarabiliriz. Bir başka ifadeyle, böylece adım adım,  karşılaştırılan iki hanedanın art arda gelen her hükümdar çiftini birbiriyle  karşılaştırıp,  her  çift  için  f(KAi,KA'i)  “yakınlık  ölçüsünü”  çıkardıktan  sonra hanedanın bütün hükümdarlarının aritmetik ortalamasını alıyoruz.

Böylelikle a ve b hanedanlarının kod anket akımlarının birbirine yakınlığı ya da uzaklığı (c(a,b), e(a,b)) sayı çifti ile değerlendirilebilir (c(a,b) katsayısı = HRKO yukarıda betimlenmiştir).

Burada  vakayiname  hanedanlarının  kod  anket  akımlarının  kıyaslanması  ile  ilgili sayısal deneylerin tarifini geçiyoruz ve yalnızca sonucunu bildiriyoruz: Yukarıda betimlenen yöntemin “bağımlı kod anketleri”ni “bağımsız olanlardan” güvenilir bir şekilde ayırmayı mümkün kıldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıntılar için bkz. [904], [908], [884]. Deneysel denetleme küçük tahrifatlar ilkesini bu durumda da doğrulamıştır. Aynı hanedanı betimleyen kod anket akımlarının, farklı gerçek hanedanların kod anket akımlarına göre birbirinden daha az farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Açıktır ki, bu durum yukarıda tarif edilen şemayı takip ederek hanedanların kod anket akımlarını tarihlemeyi mümkün kılıyor.

Aşağıda bazı suret hanedan çiftlerinin bağımlı kod anket akımlarının somut örneklerini vereceğiz. Bu karşılaştırmalı malzemeler son derece faydalıdır, çünkü karşımızda aynı gerçek hanedanın iki suretinin, düpedüz iki farklı vakayiname tasvirinin bulunduğunu çok belirgin bir biçimde gösteriyor.

Sonuç  olarak  bir  önemli  keyfiyet  üzerinde  duralım.  Yukarıda  betimlenen  kod anketlerin karşılaştırma yöntemi yalnızca “istatistik modasına reverans” değildir, araştırmalar için olağanüstü faydalı bir araçtır. Önemli olan şudur ki, bu yöntem bir çift ayrı vakayiname biyografisinin kıyaslanmasını değil, bu biyografilerin uzun sıralarının kıyaslanmasını hedefliyor. Mesela bir hanedanın yirmi hükümdarının biyografilerini diğer hanedanın yirmi hükümdarının biyografileriyle kıyaslayacağız. Bu tarz örnekler için aşağıya bakınız. İKİ HANEDANIN BAĞIMLILIĞI İLE İLGİLİ SONUÇ İKİ “UZUN BİYOGRAFİ AKIMININ” YAKINLIĞI TEMELİNDE ÇIKARILABİLİR.

Vurgulayalım ki, tarihî kişilerin salt iki apayrı biyografisinin yakınlığı ya da “benzerliği”, hiçbir kronolojik tekrarlamadan bahsetmeyebilir. Çağdaş dönemden iki farklı eylemcinin hayatlarından yakın, bazen de çarpıcı şekilde benzer olguları seçerek benzer biyografi çiftlerini bulmak hiç zor değildir. Üstelik bu tarz “benzer olguların” sayısı bazen pek  büyük  olabilir.  Aynı  zamanda  açıkça  ortadadır  ki,  bunlardan  herhangi  bir  kronoloji sonucu çıkarmamak gerekir. Bütün bu uyuşmalar rastlantısal olabilir. Ama ÇARPICI ŞEKİLDE BENZER BİYOGRAFİLERİN İKİ YAKIN UZUN SIRASINI, İKİ UZUN “AKIMI” bulduğumuzda iş değişir.  Formel istatistik eski belgelerin muazzam kalabalığında bir çift “benzer uzun biyografi akımını” bulduğunda, hem de bu “yakınlık” yaklaşık değil formel vasıtalarla tespit edildiğinde, bu, çok ciddi bir şey keşfettiğimiz anlamına gelir. Üstelik yöntemlerimiz,  kabaca  olsa  da,  bu  “yakınlığı”n  ne  kadar  rastlantısal  olduğu  olasılığını değerlendirmeyi mümkün kılıyor. Rastlantının olasılığının küçük olduğu ortaya çıkarsa, farklı vakayinamelerde  aynı  gerçek  hanedanın  “çoğalmasına”  gerçekten  rastladığımız  şüphesini daha da güçlendirir.

Tekrar vurgulayalım ki, keşfettiğimiz ve yakında göstereceğimiz bütün bağımlı a ve b hanedan çifti örneklerinde şu önemli keyfiyet açıkça izleniyor. Diyelim ki, a bir Roma hanedanı, b ise bir Alman hanedanı. Anlaşılmaktadır ki:

-     İlk    Roma    hükümdarının    biyografisi    ilk    Alman    hükümdarının    biyografisine benzemektedir.

-     İkinci  Roma  hükümdarının  biyografisi  ikinci  Alman  hükümdarının  biyografisine benzemektedir.

-     Üçüncü Roma hükümdarının biyografisi üçüncü Alman hükümdarının biyografisine benzemektedir.

-     Ve içinde on beş-yirmi hükümdarın bulunduğu hanedanın sonuna kadar böyle devam ediyor.

Bunun yanı sıra, Roma hanedanının (hem de Alman hanedanının) içindeki hükümdarlarının kendi biyografileri hayli bireyseldir ve birbirine hiç de “benzememektedir”. Yani Roma hükümdarlarının 15 ya da 20 biyografisi arasında “benzeyen” hiçbir çift yok. Aynı zamanda Roma biyografilerinin akımı Alman biyografilerinin akımına çarpıcı şekilde “benzemektedir”. Eğer bu “benzerlik” istatistiksel olarak değerlendirilince güçlü çıkıyor ise, bu, bir suret hanedan çiftine rastladığımızı gösteriyor.  Aynı zamanda, Skaliger tarihi içindeki ciddi bir uyuşmazlığa rasgeldiğimizi.

 

9. ESKİ COĞRAFİ HARİTALARIN KRONOLOJİ AÇISINDAN DOĞRU SIRALANMASI VE TARİHLENMESİ

 

[908], [904]’te eski haritaların kronoloji açısından doğru sıralanması yöntemini de sunmuştuk.  Her  coğrafi  harita,  yaratıldığı  devirdeki  dünya  biliminin  durumunu yansıtmaktadır. Ortadadır ki, bilimsel anlayış ilerledikçe haritalar iyileşiyor. YANİ, YANLIŞ COĞRAFİ DÜŞÜNCELERİN SAYISI GENELLİKLE AZALIYOR VE DOĞRU VERİLERİN SAYISI ÇOĞALIYOR. Somut eski haritalar incelenirken, grafikle betimlenmiş ya da sözle tarif edilmiş her haritayı kod anket KA’ya benzeyen bir tablo olarak göz önüne getirmeyi mümkün kılan optimal kod haritayı oluşturduk. Bu anket, kolaylık sağlamak amacıyla KOD HARİTA olarak adlandırılabilir. Kod harita, kod anket gibi aynı prensip ile yapılmıştır ve onlarca maddeden, nitelikten ibarettir. Bu tablonun yalnızca başlangıcını örnek verelim.

1) Haritanın görüntüsü: a -  yerküre; b – yassı harita.

2) Haritanın “ölçeği”: a – dünya haritası; b – bölge haritası (net olarak hangi bölgenin haritası).

3) Dünya haritası için şunları kaydetmek gerek: a – “dünyanın sınırının” yapısı (su, kara vs.); b – kutupların, ekvatorun, dönencelerin, iklim kuşaklarının yerleşimi.

4) Haritanın yönlendirilmesi, yani şu terimlerin kullanılması: a – dünyanın yön adları (kuzey vs.); b – “daha yukarıda”, “daha aşağıda” terimleri vs.; c – haritanın kuzeyi nereye yerleşiyor (yukarısına mı aşağısına mı), haritanın doğusu nereye yerleşiyor (sağına mı soluna mı).

5) Denizlerin şu şekildeki tasviri ya da tarifi: a – “ırmaklar”, yani dar kollar; b – geniş havzalar.

6) Esaslı havzaların sayılması: a – okyanuslar; b – denizler; c – göller; ç – ırmaklar.

7) Her havza için, ismi ve çevirisi. Havzanın biçiminin, akışın yönünün vs. görsel ya da betimleyici nitelemesi.

Vesaire.

Kod haritanın bir maddesinde (deniz vs.) betimlenen bölgenin coğrafi boyutu, daha sonra kod haritalar karşılaştırılırken haritacıların yassı haritalar yapmak için kullandıkları çeşitli bozucu projeksiyonların olası etkisini kırmak üzere, fazla büyük olmamalı.

1979-1980 senelerinde yaptığımız deneysel denetleme COĞRAFİ HARİTALARIN İYİLEŞTİRME İLKESİNİ formüle edip doğrulamayı mümkün kılmıştır.

Eğer   coğrafi   haritaların   sırası   kronoloji   açısından   doğru   sıralanmış   ise,   eski haritalardan yeni haritalara geçildiğinde şu iki süreç meydana gelmektedir.

a) YANLIŞ, yani gerçek coğrafyaya uymayan belirtiler KAYBOLUYOR ve coğrafi haritalarda TEKRAR ORTAYA ÇIKMIYOR. Bir başka deyişle, “HARİTALARDAKİ HATALAR TEKRARLANMIYOR”.

b) Coğrafi haritada ortaya çıkan DOĞRU belirti – örneğin boğazın, ırmağın varlığı ya da kıyının daha doğru şekli – KAYDEDİLİP DAHA SONRAKİ BÜTÜN HARİTALARDA KALIYOR. Yani, HARİTALARDAKİ DOĞRU VERİLER UNUTULMUYOR.

Haritaların denizcilik ve askerlikte her zaman oynadığı rol nedeniyle, haritaların iyileştirme ilkesi akla pek uygundur ve sadece günlük mübrem ihtiyaçları yansıtmaktadır. Formüle ettiğimiz ilke öncekilerin şemasıyla denetlenmiştir. Haritaların belirli bir sıralamasını kaydediyoruz. Sonra her Q numarası için L(Q,T) frekans grafiğini kuruyoruz, burada L(Q,Q) sayısı Q numaralı haritada ilk kez ortaya çıkan coğrafi belirtilerin sayısına eşittir ve L(Q,T) sayısı bu belirtilerin kaçının T numaralı haritada kaldığını gösteriyor.

Eğer bütün L(Q,T) grafikleri res.5.24’teki ideal, yavaş yavaş sönmekte olan grafiğe yakınsa, haritaların sıralanmasının kronolojik olarak doğru sayılması gerekir. Aksi halde, yanlış sayılması gerekir. Ayrıca görsel olarak yakın sayılan haritalar, zaman açısından da yakın çıkıyor. Her tarihî devrin kendi benzersiz harita takımıyla nitelendiği görülüyor. Günümüze ulaşmış gerçekten eski olan haritaların sayısı az olduğu için ilkenin denetlenmesi güçtü. Buna karşın, teorik modelimizi denetlemeyi mümkün kılan yeterli miktarda haritayı toplamayı başardık.

Haritaları toparlayarak  öğrendik ki, XI-XII.  yüzyıllardan itibaren  Orta Çağ haritalarının sırası en basit, gerçeğe pek uzak olanlarla başlıyor. Daha sonra haritaların kalitesi az çok monoton şekilde iyileşiyor. Nihayet XVI. yüzyılda gayet doğru haritalar ve yerkürelerine rasgeliyoruz. Aynı zamanda, bu kalitenin iyileşmesi gayet yavaş seyrediyordu.

Bu yüzden, mesela XVI. yüzyılın Avrupa’sındaki coğrafi bilgi çağdaş olmaktan çok uzaktı. Occupario’nun yaptığı ve Moskova Devlet Tarih Müzesi’nde saklanan 1522 senesine ait haritadaki Avrupa ve Asya’nın gösterildiği oranlar çağdaş oranlarından çok farklıdır. Şöyle ki, Grönland Avrupa’da bir yarımada olarak gösterilmiştir. İskandinav Yarımadası ince ve dar bir şerit olarak uzanmıştır. Karadeniz yukarıdan aşağıya çarpıtılmıştır. Hazar Denizi soldan sağa uzatılıp hemen hemen tanınmaz hale gelmiştir vs. Az çok doğru gösterilen tek bölge Akdeniz sahilleri iken orada da Yunanistan, Mora yarımadası olmadan, bir üçgen olarak gösterilmiştir.

Occupario’nun  haritasında ve aynı  döneme  ait  olan başka haritalardaki  etnografik kayıtlar Skaliger tarihi tarafından o zaman için kaydedilenlerden daha da uzaktır. Mesela Daçya İskandinavya’da, Arnavutluk Hazar Denizi’nin kıyısında, Gottia (Gotlar?) İskandinav Yarımadası’nda yerleşiktir. Çin hiç yoktur. Sibirya’nın kuzeyinde Judei’yi görüyoruz vs. Cornelius Niccolai’nin 1598 senesine ait haritası da benzer tahrifatlarla kusurlu olsa da, bunların sayısı daha azdır. Sonuçta ise Moskova Devlet Tarih Müzesi’nde saklanan XVII. yüzyıldaki yerküre gerçeği artık gayet güzel şekilde yansıtmaktadır.

Yukarıda tarif edilen yöntem önceki maddelerde anlatılan şemayı takip ederek, “Orta Çağ’a ait olanlar” dâhil olmak üzere haritaları tarihlemeyi mümkün kılıyor. Elde edilen sonuçlar pek beklenmedik. Sadece birkaç örnek verelim.

1) Klaudyos Batlamyus’un “Coğrafyasındaki” – Basler’in yayını, 1545, örneğin bkz. [252] s.97 -  meşhur haritasının bugün “antik” olduğu kabul edilmektedir. Buna karşılık, II. yüzyıla değil, XV-XVI. yüzyıllara denk gelmektedir. Yani “antik” Batlamyus’un kitaplarının yayınlandığı döneme. Bu durum Batlamyus’un Almagest’inin tümüyle benzer durumunu hatırlatıyor. Bkz. “Yıldızlar Tanıklık Eder”. Biz bu haritayı res.5.31’de gösteriyoruz.

2) “Antik” Tabula Pentingeriana haritası daha az meşhur değildir, bkz. [544], c.3, s.232-233. M.S. ilk çağlara, Augustus’un devrine değil, XIII-XV. yüzyıllara denk geliyor. Skaliger tarihlemesi ile fark bin yılı aşkındır.

3)  “Antik”  harita  dizisi   üzerine  sonuçları   da  verelim.   Ancak   bunlar   “antik” metinlerdeki sözlü tasvirlerine göre daha sonraki restorasyonlardır, bkz. [252]. Şu haritalardan bahsediyoruz: Hesiod, güya M.Ö. VIII. yüzyıl; Hekataeus, güya M.Ö. VI-V. yüzyıl; Herodot, güya M.Ö. V. yüzyıl; Democritus, güya M.Ö. V-IV. yüzyıl; Eratosthenes, güya M.Ö. 276-194 seneleri; Crater’in “yerküresi”, güya M.Ö. 168-165 seneleri.

Bunlar yukarıda anlatılan yöntem vasıtasıyla tarihlenirken, bütün bu haritalar hiç de yukarıda kaydedilen Skaliger zaman aralıklarına değil, XIII-XVI. yüzyıllar dönemine denk geliyor. Coğrafi haritaların tarihlenmesi hakkında daha fazla ayrıntı için bkz. “Çarlığın Parlak Devri”, bölümler 9-10.

Res.5.32’de  Hans  Rüst’ün  1480  senesine  ait  olan  meşhur  haritasını  gösteriyoruz. Birçok yönden dikkate değerdir. Ayrıca XV. yüzyılın sonundaki coğrafi bilginin gerçek düzeyini göstermektedir. Tekrar vurgulayalım – onbeşinci yüzyılın! Açıkça ortadadır ki, bu düzey son derece düşüktür. Daha doğrusu bu bir haritaya değil, “resimlenmiş bir listeye”, ülkelerin, milletlerin ve bazı şehirlerin sözlü sıralamasına daha çok benziyor. Tabii, bazı coğrafi   bölgeler   tanınabiliyor   artık.   Ancak   güçlükle.   Olasılıkla   burada   haritacılığın başlangıcını görüyoruz. Onun ilk ve henüz hantal adımlarını. Bunun için bütün güya “eski”, pitoresk, daha yüksek düzeyli, XIV-XV. yüzyıllardaki haritalar dışında kalan haritalar yalnız Skaliger kronolojisi sayesinde “geçmişe düşmüştür”. Onların gerçek yeri XVII-XVIII. yüzyıllar arasındadır.

Res.5.33 ve 5.34’te G. Merkator ve J. Hondius’un güya 1607 senesine ait olan “Atlas’ından” Habeşistan ve Kongo’nun haritasının bir parçasını gösteriyoruz. Çağdaş yorumcular şunu kaydediyorlar: “Sol alt köşede, levhada Latince olarak şunu görüyoruz: HABEŞİSTAN...AFRİKADA...HRİSTİYAN devlet hakkında efsaneler... XII. yüzyıldan beri Avrupa üzerinde dolaşan pek mutlu ortodoksların papaz Yuhanna’nın yönettiği çarlığı hakkında efsaneler” [90], с.73. Dikkat ediniz ki, yukarıdaki başka bir levhada, Afrika ülkesi Kongo, Congi Regni in Africa Christiani diye bir Hristiyan devleti olarak adlandırılmıştır, res.5.34. Böylelikle, XVII. yüzyılın başlangıcında haritacılar, Hristiyan papazı Yuhanna’nın yönetimindeki toprakların yalnız Asya ve Avrupa’yı değil, Afrika’yı da kapsadığına inanmaktaydılar, bkz. “İmparatorluk”, bölüm 8.

Dikkate değer birkaç Orta Çağ haritasını daha örnek verelim. Res.5.35’te Petrus Apianus’un   güya   1520   senesinde   hazırlanmış   olan   dünya   haritası   gösterilmektedir. Kaydedelim ki, Amerika artık çizilmiştir. Hindistan’dan daha uzak doğuda yerleşen Çin ve Birmanya’nın  devasa  bölgeleri  Judea  olarak  adlandırılmıştır.  Bu  haritada   IUDIA  ve IUDIAME isimlerine bakınız, res. 5.36. Uzak Doğu, İNDİA SUPERİOR olarak adlandırılmıştır. Enteresan olan şudur ki, Sibirya’nın ismi SCİTTİA EXTRA olarak geçiyor. Rusya’nın Avrupa kısmının ismi TARTARIA olarak geçiyor, res.5.37.

Res.5.38’de güya 1538 senesine ait olan Solinus, Basel haritası gösterilmiştir. Dikkat ediniz ki, YUNANİSTAN’DAN DAHA KUZEYDE BULUNAN BÜTÜN AVRUPA MOSKOVIA OLARAK ADLANDIRILMIŞTI, res.5.39. Haritada Skaliger versiyonuna uymayan birçok dikkate değer isim daha var.

Res.5.40’ta  Kudüs’ün  güya  XIV.  yüzyıla  ait  nadir  bulunan  bir  haritası gösterilmektedir. Kudüs’ün binalarında Hristiyan haçlarını görüyoruz. Enteresan olan şudur ki, aynı zamanda sol altta iki yüksek minareli Osmanlı camiini görüyoruz, res.5.41. Olasılıkla bu  Orta  Çağ  haritasında  Osmanlı  camileri  ve  Hristiyan  mabedleriyle  Çar-Grad  =  İncil Yeruşalemi gösterilmişti. Skaliger tarih versiyonuna pek az uyan bu tarz haritalar çağdaş tarihçileri çok sinirlendiriyor. Bu durumda, yorumcular haritayı “Kudüs’ün stilize edilmiş haritası” olarak adlandırmıştır [1177], с.475. Sanki bu haritaya güvenmemeye çağırırcasına.

Res.5.42’de İsidore tarafından güya VII. yüzyılda hazırlanmış, ancak XV. yüzyıla ait bir kitapta yayınlanmış olan dünya haritası bulunmaktadır. Son derece basit bir harita görüyoruz.  Büyük  ihtimalle  en  erken  XV.  yüzyılda  ilk  kez  çizilmiştir  ve  XV.  yüzyılda yaşayan haritacıların dünyanın düzenlenmesi ile ilgili bilgilerini temsil etmektedir.

Res.5.43’te Gregor Reisch’in güya 1515 yılına ait olan dünya haritasının bir parçasını görüyoruz.  Düzeyine  göre  büyük  ihtimalle  XVI.  yüzyılda  değil,  daha  sonra  çizilmişti. Amerika gösterilmektedir. Rusya’nın ismi Tartariya olarak geçiyor, Rus’un kuzeyinde Bela Rus gösterilmektedir. Üstelik haritada bir sürü Tartariya var, res.5.44.

Res.5.45’te “antik” geç Roma felsefecisi Macrobius’un dünya haritası var. Bu harita yalnızca güya 1483 senesine ait olan kitapta çıkmıştı. Açıkça ortadadır ki, coğrafi bilginin düzeyi henüz gayet ilkeldir. Büyük ihtimalle bu harita XV-XVI. yüzyıllarda yaşayan haritacıların düşüncelerini yansıtıyor. Res. 5.45a’da gösterilen ve XVI. yüzyıldaki harita da çok basittir. Bu harita İbn al-Vardi tarafından çizilmiştir. Ortadadır ki, XV-XVI. yüzyıllarda yaşayan haritacılar kıtaların, okyanusların, denizlerin gerçek çevre çizgilerini yeni kavramaya başlamıştır.

Res.5.46’da “Kutsal Toprağın” (Filistin’in) güya 1556 senesine ait olan haritasının bir kısmı sergilenmektedir. Asur şehrinin yanında Aziz George şehrini görüyoruz! Solda İndi şehri, yani büyük ihtimalle “Hindistan’ın şehri” var. Bunun dışında, Skandalium ve Skandaria şehirlerinin isimleri pek ilginçtir. İkisinin kökü SKANDA ya da SKANDİA.

Res.5.47’de 1649 senesine ait eski haritanın bir parçası var. Bu haritada Alman nehri Moselle MOSA olarak, yani olasılıkla Musa’nın nehri olarak adlandırılmıştır. Bu tarz Kutsal Kitap isimlerinin Batı Avrupa’nın topraklarında neden ve nasıl ortaya çıkıp daha sonra da bulanıklaştırıldığını “Kutsal Kitap Rusu” kitabında anlatıyoruz.

Res.5.48’de, Schedel’in güya 1493 senesine ait olan meşhur haritasının bir parçası gösterilmektedir. XV. yüzyılın sonunda coğrafi düşüncelerin son derece düşük düzeyi ortadadır, res.5.49.

Bunun yanı sıra, res.5.50’de eski bir gravür gösterilmektedir: “Holofern Kafalı Kutsal Kitap Judithi”. Bunu Hartmann Schedel’in meşhur “Dünya Vakayinamesi”nden aldık. Bizi, bu vakayinamenin günümüze ulaşmış nüshasının 1493 senesinde yaratılmış olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Ama şimdi görüyoruz ki, bu yanlıştır. “Kutsal Kitap Rusu” kitabımızda, bölüm 8’de gösterdiğimiz gibi, Judith’in tarihçesi XVI. yüzyılda olup biten olayları yansıtıyor. Dolayısıyla, Schedel’in “Dünya Vakayinamesi” bugünkü haliyle en erken XVI. yüzyılda yazılmış veya denetlenip düzeltilmiştir.